Anasayfa
05-01-2022
Batı Trakya için ‘kayıp yıllar’ zincirine bir halka daha eklendi!
2021 yılını geride bıraktık. Batı Trakya Türkleri olarak demokratik haklarımızın iadesi, ekonomik ve sosyal refahtan eşit pay alma, eşitsizliklerin giderilmesi gibi konularda “kayıp yıllar” zincirine bir halka daha ekledik.

Geride bıraktığımız yılda Batı Trakya Türk Azınlığı mensupları olarak uluslararası hukukun garantisindeki demokratik haklarımız konusunda vatandaşı olduğumuz Yunanistan herhangi bir adım atmadı veya atmak istemedi.

Her şeyden önce milli kimliğimizin reddedilmesini öngören politikanın terk edilmesi bir yana bu politikanın ve bu anlayışın daha da katılaştığına şahit olduk. Öyle ki Başbakan Miçotakis, anavatan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ziyareti öncesinde İskeçe iline bağlı Paşevik köyündeki anaokulu öğrencileriyle yaptığı video konferansta bol bol “Pomak köyleri” ve Türk azınlık çocuklarına yönelik olarak da “Ellinopula” (Yunan çocukları) tanımlaması yaparak “kimlik dayatma” politikasının “gereğini” yaptı.
Kimlik biçme ve dayatma politikası Başbakanın talimatıyla oluşturulan Trakya Kalkınma Komisyonu’nun nihai raporunda da karşımıza çıktı. Türk azınlığı üç ayrı etnik parçaya (Türk kökenliler, Pomaklar, Romanlar) bölme politikası bu kez meclisteki partiler arası komisyonun raporunda gösterdi kendini ve bir anlamda azınlık olarak bize “devlet böyle istiyor” dendi bir kez daha. Batı Trakya Türklerinin demokratik haklarında ilerlemeden bahsetmek şöyle dursun, toplumun hak ve özgürlüklerine yapılan müdahaleler arttı.

Geride bıraktığımız yıl, Batı Trakya Türk Toplumu’nun kimliğini inkarına dayanan ve adında “Türk” ibaresi bulunduğu için mahkemelerce kapatılma kararı verilen ve yasal statüsü elinden alınan İskeçe Türk Birliği’nin sürdürdüğü 39 yıllık hak arama mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıydı. İskeçe Türk Birliği hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı olmasına rağmen Yunanistan hukuk sistemi bir kez daha İTB’nin yasal statüsünü iade edilmesi talebini reddetti. Bu, Yunanistan Yargıtayınca, AİHM kararından sonra verilen ikinci ret kararı. Yunanistan, AİHM kararlarının uygulanması için kabul ettiği yasaya rağmen AİHM kararlarını uygulamıyor. Sonuç olarak İskeçe Türk Birliği’nin ve diğer Türk azınlık derneklerinin hak arama mücadelesi de 39. yılına girmiş bulunuyor.

Yunanistan’ın Türk kimliğinin inkarının, azınlık sorunlarının çözümü önündeki en büyük engel olduğunu, bu politikanın azınlığı ilgilendiren sorunların çözümünden önce, varlığını kabul etmenin bile önüne geçtiği ortadadır.

2021 yılı azınlık sorunlarıyla ilgili yine olumlu bir adımın atılmadığı yıl olarak tarihe geçecek. Öyle ki encümen seçimleri, kapatılan azınlık okulları, seçilmiş müftülerin yargılanmaları, azınlık eğitimindeki sorunların katlanarak devam etmesi gibi konular “yılın özeti” olarak karşımıza çıkıyor.

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı kasıp kavuran “ekonomik kriz” ve buna bağlı “göç sorunu” ise toplumumuz için adeta “beka sorunu”na dönüştü. Endişe verici olan ise, vatandaşı olduğumuz devletin bu sorunu görmezden gelmesi. Ülkenin ekonomik ve sosyal açıdan en zayıf kesimlerinden (belki de en zayıf olanı) olan Türk toplumunun göç kıskacında olmasından kaygı duymayan bir devlet anlayışı var.

Sonuç olarak, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının çözümü açısından “kayıp yıllar” zincirine bir halka daha eklendiğini söylemek zorundayız.

5 Ocak 2022 Çarşamba 13:11