Anasayfa
14-03-2015
‘UMUT’ ve ‘KAZA’
2010 yılında başlayan ekonomik krizin yol açtığı depremin sonucu 25 Ocak seçimlerinde ortaya çıktı. Erken genel seçimler sadece Yunanistan’da değil, Avrupa ve dünyanın başka ülkeleri tarafından da ilgiyle izlendi.
25 Ocak 2015 seçimleri ve sonuçları birçok açıdan unutulmayacak. Cumhurbaşkanı seçilememesi nedeniyle ilan edilen erken genel seçimlerin tartışılmaz galibi SİRİZA Partisi. Askeri Cunta yönetiminin sona erdiği 1974 yılından bu yana geçen 41 yılda ülkeyi idare eden siyasi yapı, ekonomik krizin başladığı beş yıl öncesinden sarsılmaya başlamıştı. Bu siyasi yapının yıkılması 25 Ocak akşamına kısmet oldu. Ülkede 2010 yılında başlayan değişim, dörtbuçuk yıl sonra tamamlandı. 2009 yılında yapılan seçimlerden birkaç ay sonra patlak veren kriz süreci içinde 2012 yılında iki kez erken seçim, 2014’te yerel seçimler ve Avrupa Parlamentosu seçimleri yaşandı. Her seçim yarışından eski iki büyük parti PASOK ve Yeni Demokrasi Partisi yıpranarak çıktı. Ülkenin ekonomik krize sürüklenmesinde büyük rolü olan iki partinin, krizde olduğumuz dört yıl boyunca ülkenin yönetimini elinde tutması bile aslında bu partiler açısından başarı sayılır. Bu seçimlerde “SİRİZA gelirse kaos olur, AB’den çıkarız, eurodan kovuluruz” gibi tezler etkili olmadı. Halk, umudu bu partide gördü. SİRİZA’nın vaad ettiklerinin ne derece uygulanabilir olduğunu bundan sonra göreceğiz. Bu “radikal” yeniliğin boş bir umut mu, yoksa ayağı yere basan planlı bir değişim hareketi olup olmayacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
SİRİZA belki büyük bir zafer kazandı fakat bu sonuç tek başına iktidar olmasına yetmedi. Koalisyon konusunda daha önceden anlaştığı anlaşılan Bağımsız Yunanlılar (ANEL) Partisi’yle ortak bir hükümet kurdu. Aşırı sağcı bir çizgide olduğunu söyleyebileceğimiz milliyetçi – muhafazakar ANEL Partisi’yle SİRİZA’yı birbirine birleştiren noktalar, birbirinden ayıran noktalardan daha fazla. Şu anda iki partiyi birleştiren ortak nokta; ekonomik kriz ve memorandum karşıtlığı ile Troyka’dan kurtulma amacı. Bu konu zaten ülkenin genelini ilgilendiren en önemli mesele. İki partiyi koalisyon yapma konusunda teşvik eden en önemli nokta da zaten bu. Ekonomik krizle mücadele konusunda iki partinin “anlaşmasının” kolay olacağını varsayıyoruz. Ancak diğer meselelerde pürüzlerin yaşanması kuvvetle muhtemel. Bu sıkıntıların aşılıp aşılamayacağını hep birlikte göreceğiz.
Gelelim seçimlerin Batı Trakya açısından değerlendirilmesine. Batı Trakya Türk azınlık seçmeni oyunu kullanırken ülkenin genel ekonomik durumunu hiç bu kadar ön planda tutmamıştı. Azınlık köylüsü ve genel anlamda azınlık insanı ekonomik krizden, özellikle de son bir – iki yıldır çok olumsuz etkilendi. Kriz nedeniyle her mahalleden, her köyden yurtdışında göç eden aileler var. Ülkenin genel durumuyla paralellik arzeden bu durum, azınlık seçmeninin SİRİZA’yı tercih etmesinde başat rol oynadı.
Azınlık insanının bu partiye şans vermesinin önemli bir sebebi daha var. Bugüne kadar birçok partiyi deneyen ve özellikle eski iki büyük partiye rekor oylar veren azınlık toplumu, insan hakları ve azınlık sorunları ile ilgili olarak beklediği “açılımı” bir türlü görmedi. SİRİZA, bu konuda da azınlığın umudu oldu. Yüzde 4 – 5’lerde olduğu dönemlerde azınlıkla ilgili olarak, meclisteki diğer partilere göre demokratik bir tutum benimseyen bu partiye azınlık seçmeni her zaman farklı bir şekilde baktı. Son seçimlerde verilen büyük desteğin arkasında yatan bir neden de bu. Azınlık seçmeni ilk kez bir partiye verdiği destekle üç azınlık milletvekili seçti. Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun bu partiden ve bu iktidardan büyük beklentileri var.
Ancak beklentisi ve umudu olduğu gibi bir de endişesi var. O da koalisyon ortağı ANEL Partisi’nin tutumu. Peşinen hüküm vermek tabii ki doğru olmaz. Ancak ANEL Partisi, Batı Trakya Türk azınlığı konusunda pek de “demokratik” bir tutuma sahip olduğu söylenemez. Kaldı ki bu partinin yöneticileri, seçim öncesinde “koalisyon hükümetinde yer alacağız ve Trakya konusuna biz bakacağız, bu konularda taviz vermeyeceğiz” gibi açıklamalarla bir ipucu verdi.
Batı Trakya Türk azınlığı büyük destek vermiş olsa da SİRİZA’nın hangi partiyle koalisyon yapacağına karışma hakkına sahip olmayabilir, hatta ANEL’in kaç bakanla veya kimlerle hükümette temsil edileceğine de karışma hakkına sahip olmayabilir, ancak azınlığı da ilgilendiren yerlere, en hafif tabiriyle azınlığa “olumsuz” bir bakış açısıyla bakan kişilerin getirilmesi noktasında söyleyecek sözü var ve olmalıdır da. ANEL Partisi’nin üstlendiği görevlere ve bu görevlere getirdiği kişilere baktığınızda programının önemli bir yerinde azınlığa “taviz” vermeme amacına yönelik bir hareketin olduğu açıkça göze çarpıyor. Azınlıkla ve azınlığın demokratik talepleriyle hiç de “barışık” olmayan, daha önceleri bunun örneklerini defalarca veren Terens Kuik ve Panayotis Sguridis gibi isimlerin hükümette yer almasını azınlık yadırgamıştır. Konu azınlık insanı arasında yoğun bir şekilde konuşuldu, tartışıldı. “Azınlık hayal kırıklığı yaşadı” demek için belki erken ama, azınlık insanı bu işin beklediği gibi başlamadığı kanaatinde. Yunanistan’ın şartları dikkate alındığında pek gerçekçi olmasa da azınlığın, üç SİRİZA milletvekilinden birinin bakan yardımcılığı görevine getirilmesini umduğunu da not edelim. Olaydan sadece azınlık insanı değil, azınlık milletvekillerinin de rahatsız olduğunu biliyoruz. Bu rahatsızlıklarını ilk fırsatta partilerine ve Başbakan Aleksis Çipras’a aktaracaklarını tahmin ediyoruz.
ANEL Partisi’yle ortaklık ve kabinede yer alan isimler konusuyla ilgili olarak SİRİZA İskeçe İl Örgütü sosyal medyada; “Yeni kabine oluşturulurken kazalar oldu” yorumunda bulunmuş. Bunun herkese uyarıcı bir ders olmasını ve bundan sonra bir “kaza” olmaması için de gereken önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayalım.
Batı Trakya Türk azınlığının çözüm bekleyen sorunları, ülkemizi ilgilendiren bir “milli mesele” değildir, tehdit değildir, tehlike değildir. 40 küsur seneden bu yana yapılamayan demokratik açılım, ülkemizin demokrasi sorunudur. Umarız “UMUT”, başka “KAZA”lara kurban edilmez...
Yeni hükümet ve yeni dönem, ülkemiz ve azınlığımız için hayırlı olsun.

14 Mart 2015 Cumartesi 22:52