Anasayfa
19-11-2018
Azınlığın yeni sorunu: GÖÇ - 2
Geçen haftaki sayımızda Batı Trakya Türk Toplumu’nun en güncel ve varlığını olumsuz yönde etkileyen ekonomik krize bağlı yaşanan göç sorununu ele almıştık. Konu, son yıllarda belki de en çok konuşulan, beğenilen ve üzerinde durulan haberlerimizden biri oldu. Haberle ilgili olarak çok sayıda geri bildirim aldık. Bunun yanısıra Batı Trakya’da yaşanan göç sorunu hakkında farklı bölgelerden bilgiler aldık. Haberden sonra “A köyünde bu kadar kişi, B köyünde bu kadar kişi Almanya’ya, Hollanda’ya gitmeye hazırlanıyor” türünden bilgiler adeta kendiliğinden ulaştı gazetemize.

Amacım karanlık, melankolik bir tablo çizmek değil. Bittik, mahvolduk edebiyatı da yapmak istemiyorum. Fakat yaşanan son derece olumsuz tabloyu da görmezden gelemeyiz. Ne yazık ki son yıllarda veya aylarda iyiye doğru bir gidişat yok. Bu tablonun yakın gelecekte değişmesi en büyük beklentimiz ve arzumuz. Ancak, elimizdeki veriler tablonun kolay kolay değişeceğine şahitlik etmiyor. Zira, ekonomik krizden dolayı kaybolan istihdam imkanları var. İşini kaybeden çalışanlar var. Tüm bunlar geri gelir mi? Buna gönül rahatlığıyla “evet” demek mümkün değil.

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın fertleri büyük çoğunlukla bilek gücüne dayanan işlerde çalışan insanlardı. Ekonomi iyi gitmiyorsa, ekonominin çarkları dönmüyorsa bu kitle ekmek parasını mecburen başka yerde arayacak. Çünkü elindeki imkanlar çok sınırlı. Hatta neredeyse hiç yok.

Herkesin üzerinde düşünmesi gereken olay; bu göçün nasıl önleneceğidir. Artık bunun için çalışma yapılması, plan, program yapılması zorunlu bir hal almıştır. Peki akla şöyle bir soru geliyor. Tüm ülke sekiz yıldır ekonomik krizin pençesindeyken, Batı Trakya bölgesi için, azınlık insanının yoğun olarak yaşadığı bölgeler için ayrı bir ekonomik destek programı talep edilebilir mi? Bunun hukuki bir zemini olabilir mi? Böyle bir talepte bulunmak ne kadar doğru, ne kadar hukuki ve ne ölçüde mümkün?

Bu sorulara cevap vermeden önce gelin hep birlikte Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın ekonomik durumunu ve krizin de etkisiyle son derece olumsuz etkilenen azınlığımızın ekonomisini değerlendirmeye çalışalım.

Batı Trakya Türk Azınlığı 60 – 70 yıl boyunca siyasi baskıların yanısıra, ekonomik baskılara maruz kaldı mı? Evet kaldı.

Azınlığın elinden toprağı ve gayri menkulü alınması için bölgemizde yaşayan Hıristiyanlara özel kredi programları uygulandı mı? Evet uygulandı. Hatta bu “milli krediler” Eleftherotipia gazetesinin İos tis Kiriakis ekibi tarafından uzun uzun anlatıldı, konuyla ilgili haberler, makaleler yayınlandı.

Azınlığın sahip olduğu topraklar ve gayri menkuller çeşitli bahaneler ve projelerle kamulaştırıldı mı? Evet kamulaştırıldı. En iyi örnek Gümülcine’nin batısında üniversite kampüsü için kamulaştırılan binlerce dönümlük arazidir. Bu bölge şu anda yoğun olarak yurtdışına göç veren bir bölgedir.

1981 yılında Avrupa Birliği’ne üye olan Yunanistan’daki Batı Trakya Türkleri, AB fonlarından ve desteklerinden yeterince yararlandı mı? Hayır yararlanmadı ve yararlandırılmadı.

Avrupa Birliği’ne üyelikten sonra tarım ürünlerine verilen desteklerden en az yararlanan kesim azınlık kesimi miydi? Evet azınlık kesimiydi. Zaten azınlık insanı, aile işletmesi modelinde küçük çiftçi kesimini oluşturmaktadır.

Siyasi, eğitim, sosyal, ekonomik ve vatandaşlık hakları olanında uzun yıllarca azınlığa uygulanan baskı ve ayrımcılıklar nedeniyle azınlık toplumu ekonomik gelişmişlik açısından son derece geri kaldı mı? El cevap: Evet kaldı. Bunun aksini iddia eden çarpılır maazallah.

Gelelim en can alıcı sorulara. Yunanistan’ın resmi istatistik kurumunun verilerine göre ülkedeki en düşük milli gelire sahip bölge Türk azınlığın yaşadığı Rodop ve İskeçe illeri mi? Evet öyle.

Yine resmi istatistik kurumunun verilerine göre en yüksek işsizlik oranlarının olduğu bölge Batı Trakya bölgesi mi? Evet Batı Trakya bölgesi.

Tüm bu soru ve cevaplardan sonra ortaya çıkan manzara karşısında “azınlık insanının yaşadığı bölgelere özel bir ekonomik kalkınma programı uygulanamaz” diyen varsa ona acilen “demokrasi, adalet, sosyal devlet, eşitlik, devlet sorumluluğu” gibi konularda özel bir program uygulanması şart!

Batı Trakya’da azınlık insanı için özel bir ekonomik kalkınma programı gibi bir talepte bulunmak anamızın ak sütü gibi helaldir. Yeter ki adam gibi anlatılsın ve formüle edilsin…

19 Kasım 2018 Pazartesi 15:16