Anasayfa
16-03-2015
Hamza ile Salih...
Malum, beş yıldır derin bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Ülkede ve insanlarında ümitsizlik, karamsarlık, moral bozukluğu ve gelecek kaygısı zirve yapmış durumda. 45 gün önce “umut geliyor” diye gelen yeni iktidardan bu olumsuz havayı dağıtmasını bekleyen halk, gelişmeleri takip ediyor ve erken ümitsizliğe kapılmamaya çalışıyor.

Ekonomik kriz, Yunanistan’da belki en çok başkent Atina’yı vurdu. Kırsal kesim bu tür buhranları başkentlere oranla her zaman daha hafif geçirir. Ancak Atina bölgesi dışında belki ekonomik krizden en çok etkilenen bölge Batı Trakya oldu. Yıllardır Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına yapılan ayrımcı ve baskıcı politikaları biliyoruz. Azınlık toplumu bir devlet politikası gereğince gerek siyasi, gerek kültürel ve gerekse ekonomik olarak bilinçli bir şekilde geri bırakıldı. Azınlık insanı geçimini daha çok fiziki güce dayanan çiftçilik ve işçilikten sağladı. Ekonomik kriz gelip çatınca da en çok etkilenen sektörler bunlar oldu. Örneğin durma noktasına gelen inşaat sektörü yüzünden binlerce azınlık mensubu aylardır hatta yıllardır işsiz. Bu durum karşısında Batı Trakya’dan ciddi bir göç başladı. Özellikle de iş bulamayan genç insanlar bölgemizden kaçıyor. Gençlerimiz, Türkiye’de veya Avrupa ülkelerinde iş bulmaya çalışıyor.

Tarımla uğraşanlar ise topraktan kopamamakla birlikte tünelde ışık görmeye çalışıyor. Ne yazık ki devlet ve hükümet bugüne kadar bu insanların yarasına merhem olamadı. Bundan sonra olur mu? Bilemeyiz. Ama pek kolay olmayacağı kesin.

“Yeni” bir şeyler yapmak için yola çıkan insanlara karşı her zaman saygı duyarım. Bir şeyleri düşünüp, tasarlayıp, uygulamaya koyanlara ve bu gayret içine girenleri her zaman takdirle karşılarım. Hayatta “ilkler” her zaman zordur. Ama “zor” olduğu kadar da “güzel”dir.

İşte bu hafta gazetemizde manşete taşıdığımız iki azınlık genci de böyle insanlar. Bir “ilk”e imza atan Salih ve Hamza. İki genç insan. Üniversite mezunu iki çocuk. İkisi de köy çocuğu. Toprakta yoğrulan, çiftçi ailenin çocuklar. Üniversitede okudukları bölümler de yaşamlarına yakın bölümler. Biri ziraat mühendisi, diğeri zootekni uzmanı. Batı Trakya’da bir “ilk”i gerçekleştiriyor Salih ile Hamza. İnternette ilk Türkçe tarım ve hayvancılık sitesini kuruyorlar. Tabii ki Batı Trakya’da. Herkesin bilgisi dahilindedir. Azınlık insanının büyük çoğunluğu köylerde yaşıyor. İnsanımızın çoğu tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Ancak Yunanca’ya yeterince vakıf olmayan, eğitim düzeyi düşük olan halkımız ekmek teknesi olan tarım ve hayvancılıkla alakalı haber ve bilgiye kolay kolay ulaşamıyor. Yaptığı meslekle ilgili kanun, kural, düzenleme ve sisteme uzak bir şekilde yapıyor bu işi. Çoğu zaman gecikmeli olarak öğreniyor, öğrenmesi gerekenleri. Onların bir kısmını da yalan yanlış öğreniyor.

Zootekni uzmanı Hamza Mehmet ile ziraat mühendisi Salih Topal, tarım ve hayvancılıkla ilgili bir internet sitesi kurdu. Bu siteden çiftçilere ve hayvan besicilerine yönelik Yunanca kaynaklardan derledikleri haber, bilgi ve duyuruları Türkçe’ye tercüme ederek yayınlıyor. Tamamıyla insanlara hizmet etmeye yönelik bir çalışma. Çiftçinin ve köylünün hayatını kolaylaştırmaya, ona bilgi ve haber vermeye, yol göstermeye yönelik bir girişim. Toplumundaki gereksinimi doğru bir şekilde algılayıp, doğru bir şekilde “okuyup”, verilmesi gereken hizmeti tasarlayıp hayata geçiren bu kardeşlerimiz gönülden kutluyorum. Böyle bir çalışmanın bugüne kadar yapılamamış olması zaten büyük bir eksiklikti. İnsanların “güzel bir şey” yapabilmesi için aslında sadece “iyi niyete” ve “kararlılığa” ihtiyacı olduğunu, onun dışında da kimseye ihtiyacı olmadığı açıkça görünüyor. Zaten en güzel ve takdir toplayan çalışmalar da bu şekilde yapılanlar olsa gerek.

İnanıyorum ki, toplumumuzda Salih ve Hamza gibi bir çok insan var. Bu ümitsizlik günlerinde, bu zor dönemde yaşadıkları topluma “ümit ışığı” yakan veya küçük bir teşvik ve cesaretlendirmeyle “ümit ışığını” yakabilecek insanların, gençlerin olduğuna kesinlikle inanıyorum.

Bize düşen bu insanlara yardım etmektir. Ellerinden tutup cesaretlendirmektir. En azından “köstek” olmamaktır. Onlar zaten ilerlemeye, yürümeye ve koşmaya niyet etmişler.

Yazımın sonunda Salih ile Hamza’nın bazı ifadelerine yer vermek istiyorum: “Ben eğitimli insanların bu topluma bir şeyler vermesi gerektiğine inanıyorum. Eğitim olarak, ekonomik rahatlık olarak belli bir seviyeye gelmiş insanlar kendi toplumuna, köylüsüne, komşusuna, arkadaşına yardım etmeli..... Biz bu siteyi hem insanlarımıza, yani çiftçilerimize bilgi ve haber vermek için, hem de anlamadıkları konuları sorabilmeleri için düşündük. Öğrencilik yıllarından beri kendi aramızda konuştuğumuz bir konuydu. Nihayet hayata geçirebildik...”
Toplumumuzun Hamza’lara, Salih’lere ihtiyacı var. Kolay gelsin gençler!...

16 Mart 2015 Pazartesi 22:44