Anasayfa
21-11-2016
17 Kasım ve Batı Trakya Türk Azınlığı
17 Kasım 1973 tarihi, Yunanistan için bir dönüm noktası. 21 Nisan 1967 yönetime el koyan Papadopulos yönetimindeki Cunta’ya karşı en ciddi ayaklanmanın yaşandığı tarih 17 Kasım. Atina Üniversitesi Teknik Fakültesi öğrencileri askeri Cunta yönetimini protesto etmek amacıyla fakültede gösteriye başlayınca, fakültenin etrafı tanklarla çevriliyor. Öğrenciler güvenlik güçlerinden kendilerine yarım saat süre tanınmasını talep ediyor. Ancak çok kısa bir süre içinde tanklar fakülte kapısını yıkarak fakülteye giriyor. Çıkan olaylarda 34 kişinin hayatını kaybettiği ifade ediliyor.

Bu olay, Cunta’ya karşı verilen en önemli başkaldırı olarak nitelendiriliyor. Albaylar Cuntası, 17 Kasım 1973’teki olaylardan yaklaşık bir yıl sonra düştü. Yunanistan halkı 7 yıl boyunca yaşadığı antidemokratik Cunta idaresinden kurtuldu. Demokrasi, 1974’ten sonra peyderpey ülkede tesis edildi. Sendikal haklar, kişisel hak ve hürriyetlerden, özgürlükler artmaya başladı.
1967’de Albaylar Cuntası yönetimi ele alınca Batı Trakya’da ilk olarak Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Vakıf Yönetimlerini görevden aldı. Okullardaki müdürler bile değiştirildi. Tüm Yunanistan’da olduğu gibi azınlık da Cunta’da antidemokratik bir ortamda yaşadı. 1974’te demokrasi yeniden geldi belki ama Batı Trakya’ya uğramadı. Cunta döneminde seçimle işbaşına gelen Vakıf İdare Heyetleri görevden alındığı halde 1974 ve sonrasında iade edilmedi. Azınlığın Vakıf heyetleri için yeni seçimler de ilan edilmedi. Hala da edilmiyor. Cuntanın üzerinden 43 yıl geçmiş olmasına rağmen azınlık vakıf heyetleri hala Cunta usulüyle idare ediliyor. İlerleyen yıllarda demokrasi gelir diye ümit eden azınlık için değişen bir şey olmadı. Tam tersine baskılar arttı. 1980’lere gelindiğinde azınlığın milli kimliği de inkar edildi. Bu politika azınlığın tarihi derneklerinin kapatılmasıyla ete kemiğe de bürünmüş oldu. 2016’yı geride bırakmaya hazırlandığımız bu günlerde bu konuda da bir gelişme olmadı. Azınlığın milli kimliği hala inkar ediliyor. Azınlığın dernekleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları hala uygulanmıyor. Yunansitan’ın Cunta’dan kurtulduğu ve demokrasiye kavuştuğu 1974 sonrası dönemde azınlığın müftülükleri de elinden alındı. Ne müftü seçimi yaptırılıyor, ne de müftülük meselesi çözüme kavuşturuluyor. Demokrasinin Batı Trakya’ya da gelmesini bekleyen Batı Trakya Türk Azınlığı, ülkeye demokrasinin geldiği 1974’ten sonraki yıllarda tarlalarının istimlak edildiğini gördü. Mülk edinme hakkında yasakların uygulandığını yaşadı. Traktör izni, banka kredisi, evini tamir etme izni dahi alamamanın ne demek olduğunu pratikte yaşadı. Ülkeye demokrasinin geldiği, hak ve hürriyetler alanında gelişmelerin yaşandığı, vatandaşın demokrasi ve eşitlikten bahsettiği yıllarda “Yasak Bölge” uygulamalarını yaşadı. On binlerce Batı Trakya Türkü, Yunan Vatandaşlık Yasası’nın ırkçı 19. Maddesi yüzünden vatandaşlıktan atıldı. Azınlık sindirildi, ekonomik baskılara maruz kaldı, göçe zorlandı. Ve daha başka neler!..

Tüm bunlar, ülkeye demokrasinin geldiği, “yedi yıllık askeri Cunta idaresinden kurtulduk” dendiği dönemden sonra yaşandı. 1990’ların ortalarından itibaren vatandaşlık haklarından bir kısmı iade edilen azınlık, günlük yaşamında rahat bir nefes almış olabilir. Ancak, az önce sıraladığımız haksızlık ve ayırımcı uygulamalardan vazgeçilmedi. Hiçbir ilerleme yok, gelişme yok, herşey kapkara diyerek nankörlük etmek değil şüphesiz ki amacımız. Azınlığın gösterdiği mücadele sayesinde hayata geçirilen az da olsa olumlu uygulamadan bahsetmek mümkün. Fakat, azınlığın kurumsal ve kollektif haklarında ilerleme değil gerileme sözkonusu. Azınlığa verilen hiçbir söz yerine getirilmedi. Azınlığın milli kimliği hala inkar ediliyor. Söz verilmesine rağmen azınlık anaokulları açılmadı, vakıflarda seçimler yapılmadı. Azınlık eğitimindeki sorunlar hala çözüme kavuşturulmuyor, bunun için azınlıkla diyalog kurmak yerine, “Biz sizin için en iyisini düşündük ve uyguluyoruz” yöntemi uygulanıyor.

17 Kasım 1973 olayları ve birkaç ay Cunta yönetiminin düşmesi ve yerine demokrasinin gelmesiyle alakalı dönem, Yunanca “rejim değişikliği” anlamına gelen “metapolitefsi” olarak adlandırılıyor. 1974 ve ilerleyen yıllarda Yunanistan’da bir rejim değişikliği yaşandı. Fakat, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’yla ilgili olarak Batı Trakya’ya bu “rejim değişikliği” çok geç kaldı. Geç kalmaya da devam ediyor...

21 Kasım 2016 Pazartesi 14:50