Yeni hükümet Avrupa’da sıkı bir müzakere yapıyor. Amaç, kemer sıkma politikalarının gevşetilmesi. SİRİZA ve Başbakan Aleksis Çipras, Yunanistan’ın borç ve memorandumla mücadelesini uluslararası bir konu haline getirmeyi başardı. Yeni hükümetin taleplerine Avrupalıların “evet” demesi elbette ki kolay değil. Ancak, Yunanistan’a nispeten destek veren çevreler arttı. Çipras, “Bu mesele sadece Yunanistan’ın meselesi değil, Avrupa halklarının meselesidir” diyerek halkın ve kamuoyunun da desteğini almaya çalışıyor. Bunu, önemli ölçüde başardığı söylenebilir. En büyük dayanağı ise seçimlerde aldığı oy oranı ve halkın desteği. “Halk memorandumu reddetti” diyerek Avrupa Birliği’ne karşı durmaya çalışıyor. Bir yandan da Rusya ve Çin’e yaklaşarak, B planının olduğu izlenimini vermeye çalışıyor. Bu “güreş”in galibi olacak mı, olmayacak mı veya kim olacak göreceğiz.

Yeni hükümet dışarıda mücadelesini verirken, seçim sonrasında yurtiçinde de tüm kesimler kendi sorunlarını ve taleplerini yavaş yavaş dile getirmeye başlıyor. 25 Ocak seçimlerinde SİRİZA’ya büyük destek veren ve ilk kez iktidar partisinden üç milletvekili seçen Batı Trakya Türk azınlığı da taleplerini ve beklentilerini güncellemeye çalışıyor. Azınlığın SİRİZA’dan ve yeni hükümetten büyük beklentileri olduğu nerdeyse herkes tarafından kabul ediliyor. GÜNDEM gazetesi olarak bu konuda azınlığın nabzını tutmaya çalışacağız. Bu hafta müftülerimiz ve azınlık mensubu eyalet meclis üyelerine “azınlık adına hükümetten ne bekliyorsunuz” sorusunu yönelttik. Bu konudaki röportajlarımız devam edecek.

Azınlık temsilcilerinin ortak görüşü; yeni hükümetten bir beklentinin olduğu yönünde. Tüm ülkeyi etkileyen ekonomik kriz Batı Trakya Müslüman Türk toplumunu olağanüstü bir şekilde vurdu. Halkın ekonomik anlamda rahatlaması için önlemlerin alınması kaçınılmaz. Ancak, bölgemiz ve azınlığımız için “özel” bazı tedbirlerin hayata geçirilmesi şart gibi görünüyor. Zira, ekonomik darboğazdan dolayı azınlık gençlerinin çaresiz bir şekilde göç yolunu seçmesi korkunç boyutlara ulaştı. Azınlık içindeki işsizlik ve kriz, küçük ve ekonomik açıdan yoksul azınlığı güç durumda bırakıyor.
Bunun yanısıra, Batı Trakya Trakya Türklerinin 40 yıldır beklediği bir “demokratik açılım” var. Bir türlü gerçekleşmeyen, her seçim öncesi yeşeren umutların seçimden sonra yok olduğu bir sistem. Zaman zaman verilen sözlere rağmen, ülkedeki antidemokratik ve fobilerle beslenen düşünce yapısına, azınlık karşıtı köhne zihniyete çarpan “demokratik açılım beklentisi”. İşte bu beklenti ve umut son yıllarda hiç bu kadar “kıpırdamamış” ve “yeşermemişti”.

“Halkım böyle istiyor” diyerek halk iradesini arkasına alıp, Avrupa’ya karşı dik durmaya çalışan Başbakan Çipras, partisinin geçmişteki politikalarına sadık kalıp azınlığın beklediği demokratik açılımı yapabilecek mi? İşte azınlığın merak ettiği ve yanıt aradığı soru tam da bu.

Peki azınlığın adım atılmasını beklediği konular hangileri? Gerek Batı Trakya Türkleri temsilcilerinin söyledikleri, gerekse azınlık içinde konuşulanlara dayanarak bu soruya vereceğimiz yanıt gayet açık. Azınlık öncelikli olarak en önemli sorunu olan azınlık eğitimi alanında adım atılmasını bekliyor. Kasım ayında mecliste kabul edilen ve azınlık eğitimine değişiklikler getiren yasanın yeniden ele alınmasıyla işe başlanabilir. Türkçe – Yunanca eğitim verecek azınlık anaokulları konusu da, öncelik arzeden ve aynı zamanda, hem uluslararası hukuk hem de azınlık eğitimi statüsü gereğince devletin bugüne kadar hayata geçirmek zorunda olduğu bir meseledir. Vakıfların yönetimi için Cunta yönetimi döneminden bu yana devam eden antidemokratik uygulamaya da son verilmesi gerektiğini vurgulamak lazım. Yeni hükümetten beklentileri ve yapılabileceklerin listesini uzatmak elbette ki mümkün. Ancak şunu da söylemek isterim; azınlık yeni hükümete zaman tanınması gerektiğini çok iyi biliyor. Azınlığın bu olgun yaklaşımının kıymeti umarım anlaşılır. Zaman tanımaya evet, ancak “zaman gerekiyor” diyerek, rehavete kapılıp statükonun devam etmesine de “hayır”.

******

Hazır azınlığın beklentilerinden bahsederken bize ulaşan bir bilgiyi paylaşmak isterim. Edindiğimiz bilgiye göre; İskeçe Şahin köyündeki medresenin İskeçe’ye taşınması için bina arayışına girilmiş. Ya yeni bina inşa edilecek veya yeni bir bina bulunup medrese oraya taşınacakmış. İskeçe’de konuşulan bu konunun önümüzdeki günlerde doğrulanıp doğrulanmayacağını bekleyeceğiz. Ancak, yaklaşık 600 öğrenciye eğitim veren İskeçe Azınlık Ortaokul – Lisesi’nin bina sorunu dururken ve bu soruna ısrarla çözüm bulunmazken, böyle bir girişimin hangi amaca hizmet edeceği merak konusu.