Başbakan Aleksis Çipras yeni bakanlar kurulunu 28 Ağustos Salı günü açıkladı. Uzun zamandır konuşulan ve beklenen bir kabine değişikliğiydi. Özellikle Atina bölgesinde 97 kişinin ölümüne neden olan büyük yangından sonra yapılacağına kesin gözle bakılıyordu. Başbakan Çipras değişikliklere önce partisinden başladı. Panos Skurletis’i İçişleri Bakanlığı’ndan alıp SİRİZA Partisi’nin Genel Sekreterliği’ne önerdi. Skurletis, önemli bir isim. Çipras’ın en yakın çalışma arkadaşlarından biri olarak biliniyor. 2009 – 2015 yılları arasında parti içinde önemli görevlerde bulunmuş ve partinin sözcüsü olarak görev yapmıştı. SİRİZA’yı 2015 yılında iki seçimden de galip çıkaran ekibin ön saflarında yer alan biri olarak Çipras tarafından partiyi önümüzde yapılacak seçimlere hazırlamak üzere görevlendirildi.

Birkaç gün önce açıklanan yeni kabinenin birkaç özelliği var. Birinci özelliği çok da hoş olmayan bakan ve bakan yardımcısı sayısı. 300 sandalyeli Yunanistan’da kabine 52 bakan, bakan vekili ve bakan yardımcısından oluşuyor. Büyük ihtimalle bir Avrupa rekoru.

İkinci özelliği kadınlara ağırlık verilmiş olması. Kabinede çok sayıda bakan ve bakan yardımcısı var. Yeni kabinede 13 kadın bulunuyor. Üçüncü özellik ise Çipras’ın ortanın soluna ve hatta siyasi yelpazenin sağına dahi açılım yapmış olması. 1974’ten 2010’a kadar ülkenin siyasetine damgasını vuran PASOK partisinin genel sekreterliğini de yapmış olan ve Yorgo Papandreu ile çalışmış olan Mariliza Ksenoyanakopulu ile eski Yeni Demokrasi Partili Katerina Papakosta yeni kabinede yer alıyor.

Yeni kabine ülkeyi çok büyük ihtimalle üç seçime götürecek kabine olacak. Yerel seçimler, Avrupa Parlamentosu seçimleri ve milletvekili genel seçimleri Yunanistan mevcut kabine ile yapacak. O nedenle yukarıda dile getirdiklerimizin önemi var.

Kabinede bir de bölgemizi ve dolaylı olarak da Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ilgilendiren de bir görevlendirme var. O da SİRİZA Partisi İskeçe Milletvekili Stathis Yannakidis’in Ekonomi ve Kalkınma Bakan Yardımcılığı’na getirilmiş olmasıdır. Yannakidis, parlamentonun en genç üyelerinden biri. İskeçe ve Batı Trakya olarak buna sevindik tabii ki. Kendisi azınlığa karşı ılımlı ve dostane tavır ve duruşuyla azınlığın da takdirini kazanan biri. Kendisine bu önemli görevinde başarılar diliyor, bakan yardımcılığının İskeçe ve Trakya bölgesine somut kazanımlar sağlamasını beklediğimizi ifade etmek isterim. Ancak… Bir hususu da vurgulamadan edemeyiz. Sayın Yannakidis’in milletvekili seçimlerinde listeye dahil edilmesi de, seçimlerde milletvekili seçilmesi de çok büyük oranda İskeçe’deki azınlık seçmeninin desteği ve İskeçe milletvekili Hüseyin Zeybek’in yardım ve tercihiyle oldu. Stathis Yannakidis’in bakan yardımcılığına sevindiğimiz gibi, Hüseyin Zeybek’in veya Mustafa Mustafa’nın bakanlığına ve bakan yardımcılığına sevinebilseydik keşke. Yannakidis kardeşimizin bu görevi hak ettiğine dair şüphemiz tabii ki yok. Fakat keşke Çipras veya Yunanistan demokrasisi Hüseyin Zeybek’i veya Mustafa Mustafa’yı veya Ayhan Karayusuf’u da bu göreve getirebilecek olgunlukta olsaydı. Ama ne yazık ki değilmiş. Neyse, biz de olgunlaşmasını bekleriz…

*****

SEÇEK’ten sonra Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kültür ve gelenekleriyle ilgili bir olaya ikinci polis müdahalesi Kurban bayramının arifesinde yaşandı. Arife günü Gümülcine’de yıllarca kurulan kurban pazarı polis baskınına uğradı. Farklı siyasi kesimlerden “farklı” ve “çelişkili” açıklamaların gelmesi her şeyden önce üzücü. Zira ortada bir olay var. Olay az veya çok vahim olabilir. Birileri olayı gereğinden çok daha fazla vahim göstermiş veya bir diğeri olayı çok küçümsemiş olabilir. Fakat ne olursa olsun azınlığın dini özgürlüğüne, bayramına, geleneğine, adetine yönelik bir tavır sözkonusudur. Kurbanlıklarla ilgili tartışmalardan sonra kurban pazarının da polis baskınıyla karşı karşıya kalması şüphesiz ki soru işaretlerinin doğmasına neden olmuştur. Bu olayı küçümseyemez ve yok sayamayız. Önceleri yazılan para cezalarının da olmadığı söylendi ancak sonradan para cezası yazılan hayvan besicilerinin olduğunu öğrendik. Kurban pazarına yapılan baskından sonra bayram günü kesimlere müdahale olabileceği yönünde haberler çok şükür ki gerçekleşmedi. Bu yönde bir planın olduğunu söyleyenler olduğunu da not etmek lazım. Tüm bu yaşananlar gösteriyor ki; kurban bayramı ve kurban kesimleriyle ilgili olarak hükümet azınlıkla samimi bir diyalog içinde mevzuatı sorun yaşanmayacak hale getirmesi gerekiyor. Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türk Azınlık var. Ve bu azınlık, bayramın üç günü kurban kesiyor. Bu konuda mevzuatın uygun hale getirilmesi, gereken yerlerde de azınlığın istediği ve azınlığın geleneklerine uygun müdahalelerin yapılması bu kadar da zor olmasa gerek.