08-06-2015
Ergen-Aile çatışmaları
Çocukları ergenlik döneminde olan aileler, genellikle onlarla olan çatışmalarından şikayetçidirler. Çocuklarının söz dinlemediklerini ve agresif davrandıklarını anlatıp dururlar. Aslında bunlar ergenlik döneminin başlıca özellikleridir. Bazı çocuklar bu dönemi daha şiddetli, bazıları da daha sakin geçirmektedirler.
Aile ile ergen arasındaki en önemli tartışmalardan biri çoğunlukla kılık kıyafet, saç modelleri, küpeler gibi dış görünüşle ilgili sorunlardır. Özellikle 15-16 yaşlarındaki gençler görünüşlerine daha fazla önem vermektedirler. Çünkü onlar için giydikleri kıyafetler ve saç modelleri özgürlüklerinin simgesidir. Bunun için de aileler ekonomik koşulları elverdiğince, onların modayı takip etme isteğine karşı çıkmadan destek olmalıdırlar. Çünkü ergen, bu şekilde kendini ifade ederek, arkadaşlarının arasında, ezilmeden kendini kabul ettirmeye çalışır. Özellikle de grup arkadaşlarıyla birlikte olacağı zaman, anne baba onun ne giyeceğine karışmamalıdır. Erken, istediği kıyafeti giyip, istediği takıyı takmakta da serbest olmalıdır. Eğer aile buna engel olursa, çocuk da agresif ve mutsuz olacaktır. Kıyafeteler aşırı uçuk olmadıkça aileler buna göz yumabilirler. Mesela, bazen gençlerin sürekli siyah giymek istemesi ailede endişe yaratabilir. “Çocuğum satanist mi oldu acaba?”, ya da küpe taktığında “Acaba cinsiyetinde bir sorun mu var?” diye düşünebilirler. Ancak böyle durumlarda çocuk takip edildiğinde moda için mi bunu uyguladığı, ya da başka bir sebebin mi olduğu ortaya çıkar. Burada önemli olan çocuğu rahatsız etmeden, her an hareketlerini takip edebilmek, arkadaş gruplarını kontrol etmek ve arkadaşlarını tanımaya çalışmaktır. Çünkü sadece siyah giydiği ya da küpe taktığı için o genci yargılamak yanlıştır.
Ergenlik dönemindeki gençler için “dövme” yaptırma da bir çeşit güç göstergesidir. Bu onlar için kıyafetlerden de önemlidir. Dövme yaptırmak isteyen gence bunun kalıcı olacağı, çıkartmak istediğinde çıkartamayacağı, yerinde iz kalacağı, dövme iğnesinden çeşitli hastalıkların buluşabileceği anlatılarak vazgeçirmeye çalışılmalıdır. Vazgeçmediği durumda ise ona 3-4 ay beklemesi ve düşünmesi tavsiye edilebilir. Eğer ısrar devam ederse, onun güvenilir bir yerde bunu yaptırması için kendisine yardımcı olmak gerekir. Aynı şey küpeler için de geçerlidir. Buruna, kulağın üst kısımlarına, göbeğe açılan deliklerin tehlikeli olduğu söylenerek, vazgeçirmeye çalışmalı, vazgeçmediği zaman da sağlıklı bir ortamda yaptırmasına yardımcı olmaya çalışılmalıdır.
Ergenlik dönemindeki çocuklarımızla iyi ilişkiler kurabilmek için, bazı temel noktaları unutmamak gerekir. Öncelikle o artık bir “çocuk” değildir. Büyümüş ve yetişkinliğe adım atmıştır. Küçükken olduğu gibi her şeyini bize anlatmak istemeyebilir. Daha çok arkadaşlarıyla zaman geçirip, sorunlarını onlarla paylaşmak isteyebilir. Büyüklerin yanında sıkılabilir. Onların sohbetleri kendisine sıkıcı gelebilir. Özellikle de büyüklerin nasihatlerini hiç dinlemek istemez. Çünkü ona göre sadece arkadaşlarının düşünceleri doğrudur. Anne baba ve diğer büyükler geri kafalıdırlar. Bu durum ne kadar da zor olsa, anne baba bunu kabullenmek zorundadır. Çünkü onlara düşen görev, ergenlik çağındaki çocuklarına baskı yapmadan, ılımlı ve hoşgörüyle yaklaşarak, her ihtiyaç duyduğunda kendisinin yanında olduklarını hissettirerek ve çocuğa hissettirmeden onu korumaya çalışarak bu zor dönemi aşmasına yardımcı olabilmektir.
8 Haziran 2015 Pazartesi 14:11