Anasayfa
18-11-2019
Çocuk eğitiminde cezanın yeri
Anne baba olarak hepimizin hedefi, çocuklarımıza iyi terbiye verebilmek, onların toplum içerisinde örnek insanlar olarak yetişmesini sağlayabilmektir. Çocuklarımızın iyi davranışlar kazanabilmesi için de onları doğru yönlendirebilmek büyük önem taşır. Dolayısıyla da aileye önemli görevler düşmektedir.

Aile içi ilişkiler çocuğun yaşamını yönlendirir. Altı aylık bir bebek bile, doğru bir harekette bulunduğunda anne babasından gülümsemelerini bekler. Ya da annesinin kaşları çatıldığında, kendisinin yanlış bir şey yaptığının farkına varabilir.

Bazı durumlarda, çocuklar hata yaptıklarında anne babanın tepkisiz kalması, çocuğun o yanlışı devam ettirmesine neden olmaktadır. Zira onun hatasına zamanında müdahale edilmemesi, bu hatanın devam etmesine neden olur. Bazen de anne babanın yersiz veya aşırı tepki göstermesi, ya da çocuğu boş yere azarlaması veya cezalandırması, çocukta yeni yanlışların oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, devamlı kontrol altında tutulan ve bunu hisseden çocuklarda da bir takım psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden de cezalandırma şekli çok önemlidir. Çocuğun yaptığı ilk hata eğer kötü sonuç vermeyecekse, onu uyarmak yeterlidir. Eğer hata sık sık tekrarlanıyorsa ve kötü sonuçlar getirebilecekse, onunla yaşına uygun bir şekilde konuşulmalıdır. Yaptığı şeyin yanlış olduğu, doğrusunu anlatarak çocuğa öğretilmelidir. Yapılan hatanın devam etmesi durumunda, hatanın büyüklüğü ne olursa olsun, anne baba tekrar tekrar çocukla ılımlı bir şekilde konuşarak, bu davranış tekrarlandığında, ne gibi cezalar alabileceği kendisine anlatılmalıdır. Çocukla konuşup ceza alabileceği söylendiği halde, bu yanlış davranış tekrarlanıyorsa artık ona yaşına uygun ceza vermek gerekecektir. Bazı durumlarda çocuğa ceza verildiği halde, bazı hafifletici sebeplerle kendisini affedebiliriz. Örneğin: parka gitmeme cezası almışsa, kendisine odasını topladığında affedebileceğimizi ve parka gidebileceğini söyleyebiliriz. Burada amaç çocuğu fazla üzmeden hatasını anlamasını sağlayabilmektir.

Biz eğitimciler, hiç bir zaman katı cezalar uygulama taraftarı olmamalıyız. Önerilebilecek cezalar, genellikle çocuğun hoşlandığı zevk aldığı bazı şeylerden mahrum edilmesi şeklinde olmalıdır. Örneğin: televizyon izleme, bilgisayar, sokakta oyun oynama, parka gitme v.s. gibi aktivitelere izin vermeyerek cezalar uygulanabilir. Ya da kısa süre odasından çıkmama veya gece erken yatma gibi cezalar önerilebilir. Çocuğa kesinlikle şiddet uygulanmamalıdır. Şiddet çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüktür. Anne babasından bir tokat bile yiyen çocuğun onlara olan güveni sarsılır. Dolayısıyla bu çocukta ruhsal sıkıntılara ve davranış bozukluklarına neden olabilir. Çocuk özgüven sorunu yaşar ve gururu zedelenir.

Son olarak, çocuğa uygulanacak ceza durumlarında, anne baba arasında tutarlılık olmalı, ikisi anlaşarak, çocuğa hangi cezanın verilmesinin uygun olduğuna karar vermelidirler. Babanın verdiği cezayı, annenin bozması, ya da bunun tersinin olduğu durumlarda, verilen cezanın hiç bir anlamı kalmaz.

Anne babaya düşen görev, her zaman çocuğa iyi örnek oluşturabilecek davranışlarda bulunmak onun yapmasını istemedikleri hataları kendilerinin de yapmamaya özen göstermeye çalışmaktır.

Unutulmamalıdır ki, çocuk her zaman anne baba ve diğer aile bireylerini örnek alarak sosyal yaşamında davranışlarını bu doğrultuda sergilemektedir.

Çocuklarınızla sevgi dolu bir hafta geçirmenizi dilerim…

18 Kasım 2019 Pazartesi 15:02