Anasayfa
07-01-2020
Çocuklarda altını ıslatmanın psikolojik sebepleri
Altını ıslatma sorunu pek çok çocukta görülebilmektedir. Çocukların 4 yaşına geldikleri halde istekleri dışında idrar kaçırmalarını “altını ıslatma sorunu” olarak adlandırıyoruz.

Genellikle çocukta idrarı kontrol edecek kasların olgunlaşması, çocuk 9 aylıkken başlar, 24 aylıkken sona erer. 36 aylıktan sonra altını ıslatmaya devam eden çocukların organik ve psikolojik durumlarının kontrol edilmesi gerekir. Bu durum, anne babayı olduğu kadar çocuğu da rahatsız etmekte ve çocukta bazı uyumsuz davranışların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Çocuğu bu durumda olan aile, önce çocuğun doktoruna danışarak organik bir sebebin olup olmadığını araştırdıktan sonra, psikolojik nedenlerin araştırılmasına geçilmelidir.

Altını ıslatma sorunu yaşayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar, bunun nedeninin % 90 psikolojik olduğunu göstermiştir. Bunun yanısıra kalıtımsal faktörlerin de rolü olduğu görülmüştür. Biz burada, hangi psikolojik sebeplerin bu soruna yol açabileceğini görmeye çalışacağız:

Çocuk, bir kardeş geldiğinde altını ıslatarak anne babanın ilgisini üzerine çekmeye çalışabilir. Bunun için de eve yeni bir bebek geldiğinde, ilginin büyük çocuğa daha fazla gösterilerek, onun kenara atılmış duygusu yaşamasına engel olmak gerekir.

Anne babanın çocuğa sert davranışları, ağır cezalar verilmesi, dayak, çocuğa yetersiz ilgi ve sevgi gösterilmesi, çocukta altını ıslatma sebeplerinden bazılarıdır. Çocuğa sert davranmak yerine en sinirli olduğumuz zamanlarda bile, ona sabırla ve sevgiyle yaklaşabilmeliyiz. Zira onu anlayabilmek çok önemlidir.

Çocuğu çeşitli şekillerde korkutmak, korku filimleri izlemesine izin vermek. Ona korkulu hikayeler anlatmak, çocuğun altını ıslatmasına neden olabilir.
Her çocuğun en az 10 saat uyku uyuması gerekir. Onun geç yatması, çok yorgun olması da diğer nedenlerdendir. Okulda derslerinde başarısız olan, arkadaşları ile iyi geçinemeyen, öğretmenlerinden beklediği ilgi ve anlayışı göremeyen, ya da okulda aşırı baskıyla karşılaşan çocuklarda da bu duruma rastlanabilir.

Yapılan bir araştırmaya göre, bu sorunu yaşayan çocukların annelerinin yüzde 75’inin çok asabi veya aşırı titiz, mükemmelliyetçi, babaların da yüzde 70’inin otoriter kişiliğe sahip oldukları görülmüştür. Özellikle aşırı titiz bir anne, evde çocuğuna sürekli baskı yaparak, onun rahat hareket etmesine engel olabilmektedir. Dolayısıyla da çocuk, hareket özgürlüğünün kısıtlanmasına tepki göstererek uyumsuz davranışlarda bulunabilir. Bu, sadece altını ıslatmayla sınırlı kalmaz, çocuk aynı zamanda sıkılgan, içe dönük, mutsuz, sıkıntılı ve özgüven sorunu yaşayan bir birey haline gelebilir.

Bebeklerde bezin sık sık değiştirilmesi gerekir. Çünkü bu yapılmadığı sürece, çocuk idrar kokusuna alışarak bundan vazgeçmek istemeyebilir.

Tuvaletin çocuğun korkmadan gidebileceği uzaklıkta olması gerekir. Odasına uzak tuvalete çocuk korkup gidemediği için de tuvaletini tutarak altını ıslatabilir.

Akşamları çocuğa sulu gıdalar vermemek de annenin dikkat etmesi gereken bir ayrıntıdır. Anne, hangi saatlerde çocuğun altını ıslattığını anlamaya çalışmalı ve onu o saatlerde uyandırarak tuvalete götürmelidir.

Sonuç olarak, organik bir sebep olmadığı sürece, çocuğun duygusal sorunlarına çözüm getirebilmek önemlidir. Bunu aile tek başına başaramadığı takdirde de bir uzmandan yardım almak son derece gerekli olabilecektir.
Çocuklarınızla sorunsuz, sağlıklı bir hafta geçirmenizi dilerim…

7 Ocak 2020 Salı 13:50