15-06-2015
Okullar tatile girerken!
Okulların tatile girmesiyle birlikte aileleri de çocuğa verimli bir yaz tatili geçirtebilme telaşı ve endişesi sarmaya başlar. Tatilde de çocuklarının bütün bir yıl boyunca okulda aldığı eğitimi takviye edebilme isteği hakimdir. Yaz tatili uzun bir süreyi kapsadığı için gerek çocukların bilgilerinin pekiştirebilmesi gerekse onların sosyalleşmelerinin geliştirilmesi açısından önemli bir dönemdir.
Öncelikle çocukları okula yeni başlayacak olan anne babalarda çocuğa okuma yazma öğreterek okula gönderme isteği görülebilir. Ancak bu son derece yanlış bir düşüncedir. Çünkü okuma yazma öğrenerek okula başlayan çocuk, okulda ilgisiz ve isteksiz olabilir. Kendisi okumayı sökmüş olduğu için öğretmenin öğrettikleri ona sıkıcı gelebilir. Dolayısıyla da okulda kendisinin bildiklerini öğrettiklerini söyleyerek okula gitmek istemeyebilir. Bunun için de okula yeni başlayacak olan çocuklara yaz tatilinde okuma-yazma öğretmek yerine, onların el, parmak kaslarını geliştirebilecek oyunlar öğretilmelidir. Bu oyunlar, çeşitli yapboz oyunları, kesip yapıştırmalar, bahçede ya da kırlarda çeşitli aktiviteler, çeşitli zeka ve yetenek geliştirici oyunlar v.s. olabilir. Ayrıca da çocuğa çeşitli masal kitapları okuyarak kendisinden anladıklarını anlatmasını istemek, hatta kendisinin de bize bazı masallar anlatmasını istemek, onun dil gelişimine katkı sağlayacaktır.
İlkokulda okuyan çocuklara da sınıfı ve çocuğun yeteneklerine göre tatil kitapları, el becerisi ve el işi kitapları, ayrıca derslerine destek olabilecek yardımcı ders kitapları alınmalıdır. Çünkü okullarımızdaki eğitimin her zaman aileler tarafından desteklenmeye ihtiyacı vardır. Bunun için de çocuklara hikaye, bilmece-bulmaca, fıkra kitapları, ansiklopediler ve çeşitli araştırma kitapları alınarak, anadillerini doğru bir şekilde geliştirebilmeleri de sağlanmalıdır. Ayrıca yunancayı da iyi bir şekilde öğrenebilmeleri için çeşitli yunanca dergi ve kitaplar alınıp okunması gerekir.
Ne yazık ki çocuklarımız tatilde kitap okumak yerine, çoğu zaman bilgisayarı tercih etmektedirler. Ancak buna ailenin kontrollü yasaklar getirebilmesi gerekir. İlkokuldaki bir çocuk, bilgisayar başında günde en fazla bir saat geçirmelidir. Daha fazlası çocuk için zararlıdır. Onun bilgisayar bağımlısı olmasına neden olabilir. Orta öğrenimdeki çocuklar için de en fazla üç saat bilgisayar başında kalmak yeterlidir. Eğer aile, “ben başedemiyorum” diyorsa ve bilgisayarın yerine başka seçenekler getiremiyorsa, o zaman da bilgisayarı ortadan kaldırmak tek çözüm olacaktır.
Tatilde çocuklar için belki de en faydalı ve “hayır” diyemeyecekleri aktivite “spor”dur. Futbol, basket, voley gibi oyunlar onların zihinsel ve bedensel gelişimini desteklemektedir. Ayrıca gerek spor faaliyetleri, gerekse çocuğun arkadaşları ile oynadığı grup oyunları, onun sosyalleşmesine destek olur. Gününü bilgisayar başında geçiren çocuk sosyalleşemez ve zihinsel gelişimi de engellenir. Çünkü yapılan araştırmalar, çok fazla bilgisayar karşısında kalmanın zeka gelişimini olumsuz etkilediğini göstermiştir.
Tatil yapmak elbette ki bütün öğrencilerin hakkı. Ancak tatilde öğleye kadar uyumak, düzensiz beslenerek abur cubur yemek çocuğa zarar verebilir. Bunun için de aile, çocuğa verimli bir tatil programı hazırlayarak, ortak faaliyetlere de yer vermelidir. Mesela birlikte alışverişe gitmek, bahçe işleriyle uğraşmak, evcil hayvan beslemek, evde kek, pasta yapmak, birlikte yürüyüşler yapmak, bisikletlerle dolaşmak, maçlar düzenlemek, hem çocuğa büyük keyif ve mutluluk verir, hem de aileyle paylaşılan zaman, onun özgüveninin gelişmesine katkı sağlar.
Her anne babanın amacı, başarılı, mutlu çocuklar yetiştirmek olduğuna göre, onlara biraz daha fazla zaman ayırarak bunu başarabiliriz.
Keyifli ve verimli bir yaz tatili olması dilekleriyle...
15 Haziran 2015 Pazartesi 13:36