Anasayfa
15-07-2015
Çocuğu yeni doğacak kardeşe nasıl hazırlayabiliriz?
Çocuklar genellikle bir kardeşlerinin olmasını isterler. Ancak onun doğumuyla beraber de kıskançlıklar başlar. Aslında kıskançlık, insanoğlunun en doğal duygularından biridir. Sevginin olduğu her yerde de kıskançlık vardır. Çocuk için de en sevilen varlık anne olduğuna göre, çocuk annesini paylaşmak istemez ve yeni doğan kardeşten kıskanır. Çocuk yeni bir kardeşin geleceğini öğrendiğinde annesini kaybedebileceği endişesini yaşamaya başlar.

Annenin hamilelik dönemindeki sıkıntıları, doğumda hastanede kalması, çocuğun yeni doğmuş kardeşe karşı olumsuz duygular beslemesine sebep olabilir. Bunun için de çocuk anneyi ziyarete gittiğinde ve bebekle ilk karşılaşmasında onun annesinin kucağında olmaması daha doğru olacaktır. Çünkü hamilelik döneminin sıkıntılarına tanık olmuş çocuk, annesinin kucağında bebeği görünce duygusal bir rahatsızlık yaşayabilir.

Kardeş kıskançlığı normal bir duygudur. Ara ara yoğunlaşarak zamanla normale dönecektir. Önemli olan bu dönemde anne babanın çocuğa olan yaklaşımlarıdır. Anne baba bebeği çocuğun önünde abartılı bir şekilde sevmemelidirler. Çocuğun olumsuz duygu ve davranışları anlayışla karşılanarak, çocuğa onu anladıklarını belirten sözler söylemeleri gerekir. Mesela: “Seni her zaman çok seviyoruz”, “Bebek beni çok uğraştırıyor”, “Ben de kardeşim doğduğunda senin gibi düşünmüştüm” gibi sözler çocuğu rahatlatacaktır. Çünkü bazı çocuklar kıskançlığı o kadar çok abartırlar ki, yemek yemekten, hatta oyun oynamaktan bile vazgeçebilirler. Böyle olmaması için de ailenin doğru yaklaşımı ve çocuğa sürekli “Seni çok seviyoruz” mesajı vermeleri gerekir.

Kardeş gelmeden önce, ona anlayabileceği bir şekilde, aileye yeni bir üyenin geleceği, evdeki ortamın her zamankinden biraz daha karışık olabileceği, annenin hem yorgun hem de bebekle de vakit geçirmek zorunda kalacağı, çünkü küçük bir bebeğin ihtiyaçlarının daha fazla olduğu, aynı şeylerin kendisi doğduğunda da yaşandığı ve her şeyin zamanla tekrar düzene gireceği anlatılmalıdır. Böylece çocuk, psikolojik olarak daha hazırlıklı olabilecektir.

Hamilelik döneminde baba ya da başka bir aile üyesi, çocuğa yemek yedirme, banyo yaptırma uyutma gibi işlemlere başlayabilir. Böylece de doğumdan sonra anne bebekle meşgul olurken çocuk da kendisini ihmal edilmiş hissetmeyecektir.

Anne baba aralarında iş bölümü yaparak, mesela anne bebekle ilgilenirken baba da çocukla ilgilenirse, o da kendini ihmal edilmiş hissetmez. Kardeşini kıskanan çocukla, anne babanın daha önce yaptıkları etkinlikler kesilmemelidir. Anne yine onu parka götürmeye, kitap okumaya, onunla oyun oynamaya zaman ayırmalıdır.

Bebek için söylenen “Ne kadar yaramaz, sürekli ağlıyor, beni yoruyor, oysa sen ne kadar uslusun, ben seni daha çok seviyorum” gibi sözler, çocuğun kıskanmasını engellemez, hatta çocukta kandırılmış hissini doğurur. Bu da çocuğun annesine olan güvenini zedeleyebilir.
Çocuğu kardeşiyle de kıyaslamak yanlıştır. “Sen uslusun, o yaramaz”, yada “Sen güzelsin, o ne kadar çirkin” gibi sözler zarar verir. Bunun yerine, “Sen de onun gibi güzel bir bebektin, senin de böyle küçük giysilerin vardı” diyerek onun küçük kalmış giysileri, küçüklük fotoğrafları çıkartılarak gösterilebilir.

Son olarak da anne baba, çocuğa kardeşiyle birlikte bir aile olduklarını hissettirmelidir. Bunun için de birlikte gezmelere gitmek, piknikler düzenlemek, alış verişe gitmek çok faydalı olacaktır.

15 Temmuz 2015 Çarşamba 14:43