Anasayfa
14-09-2015
Okula yeni başlayan çocuklar
Yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte, çocuklar ve aileler için de heyecanlı ve telaşlı bir dönem başlamakta! Özellikle de okula yeni başlayacak minikler için bu, endişeli bir dönem olabilir. Bunun için de aile ve öğretmenlerim çocuğa yaklaşımı son derece önem taşımakta.

Okula yeni başlayan çocuklar, özellikle ilk haftalar uyum sorunu yaşayabilirler. Anne babasının özel ilgisine alışmış olan çocuk, sınıfta da aynı ilgiyi beklediği için hayal kırıklığı yaşayabilir. Çünkü öğretmenini diğer çocuklarla paylaşmak zorundadır. Bununla beraber, okulda kurallar vardır ve bu kurallara uyum sağlamakta da zorlanabilir. Evdeki gibi her istediğini yapamayacak, davranışlarını kontrol etmesi gerekecektir. Bütün bunların sonucunda da çocuk, okula gitmek istemeyerek tepki gösterebilir. Sabahları evden ayrılırken ağlamaların, “okula gitmek istemiyorum” diye sızlanmaların sebebi budur. Ağlayarak amacı, anne-babasına kendisini acındırmak ve evde kalmaktır.

Bütün bu tepkilerin gösterilmesi okula yeni başlayan çocuklarda gayet doğaldır. Çocuğa yardımcı olabilmek için de anne babanın kararlı ve tutarlı davranışları son derece önemlidir. Çocuk ne kadar olumsuz davransa da, anne-baba üzüldüklerini belli etmemeli ve geri adım atmamalıdır. Çünkü çocuk, onların yüzlerindeki ifadeden yumuşayıp yumuşamadıklarını anlayabilir. Anne-baba kararlı davrandıkları sürece çocuk da ikna olup okula gitmek zorunda olduğunu kabullenecektir.

Okula yeni başlayan çocuğa yapılan diğer bir hatalı davranış da, çocuk okuldan gelir gelimez kendisine “okulda neler yaptın, sıkıldın mı, dersi anlayabildin mi” gibi sorulan sorulardır. Çocuk okulda neler olduğunu kendisi anlatmadıkça, ona sorulmamalıdır. Tekrar tekrar okulun ne kadar güzel ve faydalı bir yer olduğunu anlatmak da çocuğu sıkabilir. Anne baba rahat, tutarlı ve kendinden emin bir şekilde çocuğa yaklaştıkça, o da rahatlayacaktır.

Yapılan bir başka hata da, okula yeni başlayan çocuğa, “bak sen artık okula gidiyorsun, bundan sonra oyun yok, ders var” gibi sözler, onu endişelendirerek okuldan korkutabilir. Bunun için de, okula yeni başlayan çocuklara, oyun oynamak için fırsat verilmelidir.

Aileler genellikle çocuklardan hemen okuyup yazmasını beklerler. Adeta sınıfta, “senin çocuğun erken okudu, benim çocuğum erken okudu” yarışı vardır. Anne babalar şunu unutmamalıdırlar ki, her çocuk farklı bir bireydir ve her çocuğun zeka ve yetenekleri gibi, “okuma olgunluğu” da farklıdır. Çocuk çok zorlandığında ise okuldan soğuyabilir.

Kısacası, ilk yıl, anne-babanın yaklaşımı, öğretmenin tutumu, çocuğun okulu sevmesinde önemli rol oynar. Eğer çocuk, ilk sene okuldan soğursa bu onun gelecekteki bütün eğitim hayatını olumsuz etkileyecektir. Bunun için de çocuğa ders çalışması için baskı yapmamak, oyun oynamasına fırsat vermek, onun kendini rahat hissetmesine yardımcı olacaktır.

Öğretmenler de okula yeni başlayan çocuklara karşı güleryüzlü, yumuşak ve anlayışla yaklaşmalıdırlar. Çünkü okula yeni başlayan çocukların okulu sevmesinde en önemli faktörlerden biri de öğretmenin davranışları ve tutumudur. Çocuğun başarılı olabilmesi için aile ve öğretmen işbirliği de son derece önemlidir. Onlar yeni öğrencilere sabırla yaklaşarak hep beraber destek olmalıdırlar. Bu desteğin ve sabrın sonucunda başarılı öğrenciler karşımıza çıkacaktır.

Tüm öğrenci ve öğretmenler için başarılı ve verimli bir ders yılı olması dilekleriyle...

14 Eylül 2015 Pazartesi 14:13