Anasayfa
22-09-2015
Çocuğumuza ders çalışmayı sevdirebiliriz
Okulların açılmasıyla birlikte aile ile çocuk arasında ders çalışma ile ilgili tartışmalar da başlar. Çünkü çocukların pek duymak istemedikleri “derslerini bittirdin mi?”, “ne zaman ders çalışacaksın?” gibi sorular devreye girer. Çocuklar da genellikle bu sorular karşısında, inatla çalışmak istemediklerini söylerler.

Çocuğa baskı uygulamadan önce anne baba kendilerine düşen bir takım sorumluluk ve görevlerin olduğunu unutmamalıdır. Bunlar, çocuğu tanımak, onun beceri ve yeteneklerini keşfetmek, okuldaki durumunu sıklıkla takip etmek, öğretmen ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini izlemektir. Özellikle öğretmenleriyle işbirliği yapmak, diyalogda bulunabilmek çok önemlidir. Aile – öğretmen arasında çocuğun sıkıntılarını, problemlerini konuşulabileceği ve çözümlerin üretilebileceği görüşmelerin olması gerekir.

Her anne baba kendi çocuğunu farklı ve üstün görmektedir. Dolayısıyla da çocuktan, onu yorabilecek ve zorlayabilecek beklentileri olabilir. Ya da çocuk başardıkça daha fazlası istenebilir. Bu beklentiler sonucunda, çocuk bazen özgüvenini kaybederek aileye karşı da kin besleyebilir. Anne babaya karşı ters davranarak, onları üzmek için ders çalışmayı reddederek, onlardan intikam almaya çalışır. Anne babanın cevabını araması gereken soru, çocuğun neden ders çalışmak istemediği sorusudur. Öncelikle ona nasıl davrandıklarını, yani kendilerini sorgulamaları gerekir. Aşırı ders çalıştırma baskısı, çocuğu eleştirerek kötü öğrenci olduğunu, tembel bir çocuk olduğunu ikide bir kendisine söylemek, çocuğu aksi ve derslere karşı isteksiz yapar. Çocuğun durumu ne olursa olsun, her zaman öncelikle kendisinin iyi özelliklerinin övülmesi gerekir.

Yani çocuğa olumsuz eleştirilerde bulunmadan önce, onun olumlu yönlerini, başarılı olduğu dersleri takdir ederek, arkasından da olumsuz eleştirilerin söylenmesi gerekir. Eleştiriyi yapar yapmaz da, yine onun olumsuz bir davranışıyla karşılaşmamak için, iyi bir özelliğini söyleyerek, kızmasına zaman bırakılmamalıdır.

Çocuğa sürekli ödevlerini yapması gerektiğini hatırlatmak. Zamanla “nasıl olsa ödevimi ne zaman yapmam gerektiğini annem bana söyler” diyerek, çocukta bir beklenti geliştirir. Böylelikle de kendisine söylenmeden ders çalışmaya başlamaz.

Genellikle çocukları okula yeni başlayan anneleri bir sıkıntı alır. Kendileri de öğrencilik yıllarına geri dönmüş gibi davranırlar. Bu gergin ve mükemmelliyetçi beklenti de çocuğa zarar verir. Çünkü özellikle annenin gerginliği çocuğuna da yansır ve çocuk özgüven problem yaşar. Bunun için de anne baba, çocuk en kötü notlar aldığında bile, onu eleştirip yargılamadan sevgi ve şefkatle, anlayış ve özveriyle çocuğün yanında olmalıdırlar. Çocuğu kendisinden daha başarılı olan arkadaşlarıyla kıyaslamak da onun ve örnek gösterilen arkadaşına karşi da kin beslemesine neden olur. Anne baba, her çocuğun farkli bir zeka düzeyi ve yeteneklere sahip olduğunu kabul etmelidir.

Son olarak, çocuğun ders çalışma programı, anne babayla birlikte yapılabilir. Öncelikle, çocuk okuldan döndükten sonra, dinlenebilmesi ve oyun oynaması için kendisine zaman verilmelidir. Ders çalışması için de odasında yalnız kalmalıdır. Ancak zorlandığında, yardım estediğinde, yardım edilmeli, sonra yine yalnız kalmalıdır. Çocuk, ders çalışırken de diğer aile fertlerinin onun dikkatinin dağılacağı hareketlerde bulunmaması gerekir, televizyon izlemek, gibi. Onlar da kendilerine bir uğraş bulup oturmalıdırlar. Gazete, kitap okumak, elişi yapmak gibi. Böyle bir programı uygulayabilmek için de, öncelikle kararlı olmak gerekir. Kısa bir süre uygulayıp, “bu da işe yaramadı” diyerek bitirmek yerine, taviz vermeden, bunu sürdürmek gerekir. Biraz zor da olsa, zamanla çocuk buna alışıp uyum sağlayacaktır. Sabrederek alınan kararların uygulanması son derece önemlidir.

22 Eylül 2015 Salı 19:58