05-10-2015
Disleksi
Özel bir okuma bozukluğu olan ‘disleksi’yi pek çok aile ve öğretmen tanıyamadığı için çocuk sıkıntılı dönemler yaşayabilir. O yüzden de bu hafta disleksi konusunu ele alarak, ailelere yardımcı olabilmeyi istedim.
Disleksinin ne olduğuna baktığımızda, özellikle okula yeni başlayan çocuklarda görülen okuma ve öğrenme zorluklarından biri olduğunu görmekteyiz. Disleksi genellikle ilkokulun ilk yıllarında ortaya çıkmaktadır. Zekanın düşük olmasıyla da bir ilgisi yoktur. Hatta bazen yüksek zekalı çocuklarda da görülebilir. genellikle de bu tür çocuklarda üstün bir yetenek vardır. Ancak önemli olan bu yeteneğin farkedilerek ortaya çıkartılması ve geliştirilebilmesidir.
Disleksili çocuklar, hecelemede, okumada, cümle kurmada, sayı ve harfleri telaffuz etmede zorlanırlar. Bu çocuklar yazılı derslerde başarısız, sözlü derslerde başarılıdırlar. Genellikle harfleri karıştırırlar, onları tam olarak belleyemezler: b-d, a-e, ı-i harflerinde olduğu gibi. Ya da 6-9, 12-21 sayılarında olduğu gibi sayıları karıştırırlar. Bu çocuklar, yazı yazarken sıkıntı yaşarlar. Bazen kalemi çok bastırır, bazen de hafifçe yazarlar. Yönleri karıştırırlar, ön-arka, içerisi dışarısı gibi. Mesela “Masanın üstündeki kalemi getirir misin” dendiğinde, masanın altına bakarlar.
Zaman kavramları yoktur. Bugün olanı yarın olacakmış gibi anlatırlar. Kelimeleri anlatmakta, okudukları yazılı metni yorumlamakta zorlanırlar. Sakar ve dikkatsiz davranışları vardır. Mesela kemer ya da ayakkabı bağlarını bağlamakta zorlanırlar. Verilen talimatlardan sadece birini anlayıp yerine getirebilirler: Mesela “Pantolonunu çıkar, askıya asıp dolaba kaldır” dendiğinde, sadece bunlardan birini yaparlar.
Eşyaların isimlerini söylemekte zorlanırlar. Bedenlerinin sağını solunu ayırdedemezler. Harfleri şekilsiz ve karmaşık yazarlar. Haftanın günlerini, ayları, alfabeyi v.s. düzgün bir şekilde öğrenemezler. Günlerden hangi günde olduğumuzu sorduğumuzda cevap veremezler. Saati kolay öğrenemezler. Doğum günlerinin tarihini hatırlayamazlar.
Bir yazıyı okurken kelimeleri atlar, ya da yeni kelimeler uydururlar. Okurken sıra atlar, ya da aynı sırayı tekrarlarlar. Uzun kelimeleri okurken zorlanırlar ve eksik okurlar. Çarpım tablosunu öğrenmekte zorlanırlar. Kelimeleri düz çizgiye yazamayarak alta üste geçirirler. Yazdıklarının anlamını anlayamazlar.
Bunlardan bir kaçına çocuğumuzda rastladığımızda onun disleksi problemiyle karşı karşıya olduğunu düşünerek, bir uzmandan yardım almamız gerekir. Öğretmenler de disleksinin özelliklerini bilip, teşhiste çocuğa ve aileye yardımcı olabilmelidirler. Bu çocuklar, sözlü derslerde başarılı oldukları için, öğretmenin onların eğitiminde bunu göz önünde bulundurması gerekir. Sınavlar da sözlü olarak yapılmalıdır.
Aile çocuğa yardımcı olmaya çalışmalıdır. Onunla birlikte şarkılar söylemeli, bazı eşyaları sıralayarak saymalı, günleri belleyebilimesi için her güne bir özellik belirleyerek öğretmeye çalışmalıdır. Evde, sağ-sol, yukarı-aşağı, gibi kavramları öğretecek oyunlar oynanmalıdır. Bol bol tekerlemeler söylenmelidir. El becerilerini geliştirebilmesi için, egzersizler yaptırılmalıdır. Çocuğu eleştirmek yerine, onu becerdiği şeylerle överek takdir etmek, çocuğa güven verecektir. Ayrıca, çocuğun yeteneklerini keşfetmeye çalışıp, onların geliştirilmesine yardımcı olunmalıdır.
Son olarak da, okullarımızda öğretmen ve okul aile birliklerinin öncülüğünde, gerek disleksi, gerekse diğer okuma ve öğrenme problemeleri ile ilgili uzmanların aileleri bilgilendirebileceği seminerlere yer verilmesi son derece yararlı olacaktır.
5 Ekim 2015 Pazartesi 13:54