14-03-2015
Çocuğumuzun eğitiminde disiplinin önemi
Çevremize baktığımızda büyük bir oranda çocuk ve gençlerde disiplin eksikliği gözle görülür bir şekilde dikkat çekmekte ne yazık ki! Bu yüzden de her anne babanın görevi aile içinde düzeni sağlayabilmek için disiplinle cezayı karıştırmadan disipline gereken önemi vermek olmalıdır.
Disiplin, çocuğu terbiye etmek, ona istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretebilmektir. Özellikle çocuğa sorumluluk duygusunu aşılayabilmek çok önemlidir. Çocuk okul öncesi dönemden başlayarak temel alışkanlıkları kazanabilmelidir. Tuvalet alışkanlığı, kendi kendine yemek yiyebilme, saati gelince uyuma, gibi. Bu davranışları kazanabilmesi çocukta güven duygusunun gelişmesine yardımcı olacaktır.
Disiplinin diğer bir kuralı da, çocuğa hiçbir zaman ne aşırı baskı, ne de aşırı hoşgörüyle davranılmamasıdır. Aşırı hoşgörülü davranıldığında, çocuk bencil ve şımarık olabilir. Aşırı baskı da, çocuğun anne babadan korkarak onlardan nefret edip, isyankar olmasına yol açabilir. En doğrusu ikisinin arasında olabilmektir.
Çocuğa olur olmaz durumlarda ceza verilmemelidir. Cezanın verilebilmesi için, çocuğun gerçekten bu cezayı hak etmesi gerekir. Örneğin, bazı kuralları ihlal ederse ya da başkalarının haklarına saygı göstermezse, ceza verilmelidir. Fakat ev ödevini yapmadığı için onu cezalandırmak yanlıştır. Bunu ona kendisinin görevi olduğunu, farklı şekillerde anlatarak öğretmek gerekir. Anne babanın, çocuk cezayı gerçekten hakettigi zaman vermesi, doğru olan davranış şeklidir.
Kurallar öğretilirken de, neyin doğru, neyin yanlış olduğu kendisine anlatılmalıdır. Örneğin, çocuğun akşamları saat sekizde evde olması kural haline gelmiş olan bir çocuğun, arasıra arkadaşlarıyla, aileden izin alıp, bir sinemaya gittiğinde geç kalmasına göz yumulabilir.
Çocuk hata yaptığında, ona bağırıp çağırmak yerine onunla doğrudan konuşarak hatası anlatılmaya çalışılmalıdır. Eğer o anda sinirlerimize hakim olamıyorsak da, onu odasına gönderip, sakinleştiğimizde kendisini çağırıp konuşmalıyız. Ona sürekli bağırarak, “şunu yap, bunu yapma” şeklinde emirler vermek de çok yanlıştır. Çocuğumuza sevgiyle yaklaşıp, yanlışlarını anlatmamız, onunla aramızdaki ilişkinin daha iyi olmasını sağlayacaktır.
Ailede disiplin yöntemi olarak, yanlış uygulanan bir yöntem de “dayak” tır. Dayak yiyen çocuk, aşırı saldırgan olabilir. Kendisine uygulanan şiddeti, o da çevresindekilere uygulamaya çalışır. Ya da çok dayak yiyen çocuk, içe dönük, özgüveni gelişmemiş bir birey olur. Dayağın dışında çocuğa bağırarak aşağılama, onu odaya ya da banyoya kapatma da aynı sonuçları doğurabilir. Bütün bu baskılar sonucunda da, çocukta altını ıslatma, uyku bozuklukları, tırnak yeme gibi davranış bozukluklarının yanısıra bir takım korkulara da rastlanabilinir. Bu tür davranış bozuklukları gösteren çocuk, aileye mesaj vererek, daha çok ilgi ve sevgiye ihtiyacı olduğunu söylemeye çalışmaktadır.
Sonuç olarak, çocuklarımız bizi anlamaya başladıkları andan itibaren, onlara temel alışkanlıklar ve sorumluluklar vermeliyiz. Onlar, bu dönemde kendilerine ne verilirse onu öğrenirler. İyi ya da kötü alışkanlıklar beş yaşına kadar olan dönemde kazandırılabilir. Çocuğu korkutmadan, ezmeden, sorumluluk sahibi ve özgüveni gelişmiş bir birey olarak yetiştirmek, her anne babanın temel amaçlarından olmalıdır.
14 Mart 2015 Cumartesi 22:47