Anasayfa
22-02-2016
Çocuklarda cinsel kimlik gelişimi
Bazı ebeveynler, erkek çocuklarını bir bebekle oynarken gördüklerinde, hemen çocukta bir problem mi var diye endişelenebilirler. Bu yüzden de kız oyuncağı diyerek çocuğun bununla oynamasına izin vermek istemezler. Bu şekilde çocuklarının sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirebileceğini düşünürler. Oysa ki bu davranışlarıyla sadece çocuğu kısıtlamış olurlar.

Çocuklar biyolojik cinsiyetlerine göre özel dürtü ve farklılıklarla doğarlar ve cinsel kimlikleri büyüdükçe gelişir. Bir araştırma, arabalarla daha önce hiç oynamamış olan erkek çocuğun doğuştan gelen dürtü ile arabalarla oynamayı, daha önce bebeklerle hiç oynamamış olan kız çocuğunun da bebeklerle oynamayı tercih ettiğini ortaya koymuştur. Yani çocuğa, “sen kızsın bebeklerle oyna”, “sen erkeksin arabalarla oyna” diye yönlendirmeye gerek yoktur. Aynı zamanda kız çocuğu sadece bebeklerle oynamalı, erkek çocuk da sadece arabalarla oynamalı, diye de bir kural yoktur.

Bir kız çocuğu arabalarla oynadığında endişelenmeyiz de, bir erkek çocuğu bebeklerle oynadığında telaşa kapılıp ne yapacağımızı bilemeyiz. Aslında bütün mesele erkek çocuğun erkek gibi davranmasının gerektiği toplum için son derece önemlidir. Çünkü her zaman içimizde “insanlar der” önyargısı ve kaygısını barındırmaktayız.

Peki, erkek çocuğun bebeklerle, kız çocuğun da arabalarla oynaması gerçekten cinsel kimlik bozukluğunun belirtileri midir, yoksa sağlıklı cinsel gelişimin doğal bir süreci midir? Bunun için “oyun”un çocuğun hayatında ne kadar büyük önemi olduğunu, gerçek hayatı oyunla canlandırdığını çözemediği içsel sorunlarını oyunla dışarı çıkartabildiğini anlamamız gerekir. Oyuncaklar da çocuğun gerçek hayatı canlandırabilmesi için araçlardır. Mesela yemek yapan annesini canlandırabilmek için çocuk, bebeklerden birini kullanır. Çocuk bebeklerden birini anne, diğerini kardeşi veya problem yaşadığı bir arkadaşı olarak canlandırır, onlarla konuşur, onları konuşturur ve bu şekilde iç dünyasında ona sorun yaşatan bazı olayları oyun yoluyla dışarı çıkartır. Bu da anne baba için iyi birer mesaj olabilir.

Yine erkek çocuğun, kız bebeği anne, erkek bebeği kendisi yaparak oynaması, onun cinsel kimlik farklılıklarını algılayabildiğini ve sağlıklı bir kişilik geliştirdiğini bize gösterir. Çünkü çocuklara kız-erkek ayrımı yapılmadan ne kadar çok oyuncak verilirse, çocuğun cinsel kimlik gelişimi için o kadar fazla ortam hazırlamış oluruz. Mesela bebeklerle oynamak isteyen bir erkek çocuğa, “hayır sen erkeksin, bebeklerle oynayamazsın” demek, onun bebeklere karşı olan ilgisini arttırır. Yasaklandığı için bebeklere ilgisi artar. Yasaklar koymaz oynamasına izin verirsek bir süre sonra zaten bu ilgisi sona erer.

Anne-babalar olarak buna benzer hatalar yaparak çocuklarımızı kısıtlamakta ve sağlıklı kimlik geliştirmelerine engel olmaktayız. Bunun için de çocuklarımızın oynadığı oyuncak ve oyunlarla ilgili yorumlar yapmadan önce iyi düşünmeliyiz ve onları hemen eleştirerek utandırmamalıyız. Çocuklarımıza her çeşit oyuncağı alıp oynamalarına izin vermeliyiz.

Çocuklarımıza kız-erkek ayrımı yapmadan aynı görev ve sorumlulukları vermeliyiz. Onlara cinsiyet farklılıkları anlatan kitaplar alıp okumalıyız. Çocuklarımızın seçimlerine ve kararlarına saygı duymalıyız. Mesela karate kursuna gitmek isteyen kızımıza “sen erkek misin orada ne işin var” ya da dans kursuna gitmek isteyen oğlumuza “sen kızmısın da dans kursuna gideceksin” dememeliyiz. Kalıpları, önyargıları, ayrımları ortadan kaldırarak çocuklarımızın özgürce davranmasına yardımcı olmalıyız.

22 Şubat 2016 Pazartesi 14:23