Anasayfa
20-06-2016
Okullar tatile girerken...
Okulların tatile girmesiyle birlikte, aileleri de çocuklara verimli bir yaz tatili geçirtebilme telaşı ve endişesi sarmaya başlar. Tatilde de çocukların bütün bir yıl boyunca okulda aldığı eğitimi takviye edilebilme isteği hakimdir. Yaz tatili uzunca bir süreyi kapsadığı için gerek çocukların bilgilerinin pekiştirilebilmesi, gerekse onların sosyalleşebilmeleri açısından önemli bir dönemdir.

Öncelikle çocukları yeni okula başlayacak olan ailelerin onları Azınlık okullarına kaydettirmelerinin önemini algılayabilmeleri son derece önemlidir. Çünkü çocukların kendi din, dil, kültür, gelenek ve göreneklerinin öğretilebileceği bir eğitim alabilmeleri, onların kişilik gelişimi için de büyük önem taşır. Çocuğun kendi özünü, benliğini kaybetmemesi ve özgüveninin sağlıklı gelişebilmesi için azınlık okullarında okuması gerekir.

Çocukları yeni okula başlayacak olan ailelerde bu yaz tatilinde “ona biraz okuma – yazma öğretelim” düşüncesin genellikle hakimdir. Ancak bu son derece yanlış bir düşüncedir. Çünkü okuma yazma öğrenerek okula başlayan çocuk, okulda ilgisiz ve isteksiz olabilir. Kendisi okumayı sökmüş olduğu için, öğretmenin öğrettikleri ona sıkıcı gelebilir. Dolayısıyla da “okulda öğretilenleri zaten ben biliyorum” diyerek okula gitmeye çok hevesli olmayabilir. Bu yüzden de okula yeni başlayacak olan çocuklara, okuma yazma yerine, onların el – parmak kaslarını geliştirebilecek oyunlar öğretilmelidir. Bu oyunlar, çeşitli yap – boz oyunları, kesip yapıştırmalar, bahçede çeşitli aktiviteler, zeka ve yetenek geliştirici oyunlar v.s. olabilir. Ayrıca da çocuğa masal kitapları okuyarak, kendisinden de anladıklarını bize anlatmasını istemek, hatta kendisinin de bize masallar anlatmasını istemek, onun zeka ve dil gelişimine katkı sağlayacaktır.

İlkokulda okuyan çocuklara da sınıfı ve çocuğun yeteneklerine göre, tatil kitapları, el becerisi ve el işi kitapları, derslerine destek olabilecek yardımcı kitaplar alınabilir. Çocuklarımıza hikaye, bilmece – bulmaca, fıkralar, ansiklopediler, araştırmacı özelliklerinin gelişebilmesi için yardımcı olunmalıdır. Yine çocuğun Yunancasının gelişebilmesi için de yunanca kitap ve dergiler alınıp okuması için teşvik edilmelidir.
Ne yazık ki çocuklar tatillerde genellikle kitap okumak yerine, çoğu zaman bilgisayarı tercih etmektedirler. Ancak bunu da ailenin kontrollü yasaklar getirebilmesi gerekir. İlkokul dönemindeki bir çocuk, bilgisayar başında en fazla bir saat geçirmelidir. Orta öğrenimdeki çocuklar için de en fazla üç saat bilgisayar başında kalmak yeterlidir.

Tatilde çocuklar için en faydalı ve kendilerinin de “hayır” diyemeyecekleri aktivite spordur. Futbol, basket, voley, tenis, yüzme gibi sporlar onların zihinsel ve bedensel gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca gerek spor faaliyetleri, gerekse çocuğun arkadaşlarıyla oynadığı grup oyunları, onun sosyalleşmesi açısından son derece önemlidirler. Gününü bilgisayar başında geçiren çocuk sosyalleşemez ve zihinsel gelişimi de engellenir. Çünkü yapılan araştırmalar, çok fazla bilgisayar karşısında kalmanın zeka gelişimini olumsuz etkilediğini göstermiştir.

Tatil yapmak elbette ki öğrencilerin hakkı! Ancak tatilde öğleye kadar uyumak, abur cubur yiyerek düzensiz beslenmek, çocuğa zarar verebilir. Bunun için de aile ile birlikte verimli bir tatil programı hazırlayarak, ortak bazı faaliyetlere yer verilmelidir. Bu hem çocuğa büyük keyif verecek hem de aileyle paylaşılan zaman, onun özgüveninin gelişmesine katkı sağlayacaktır.

Her zaman çocuklarınız için en iyinin ne olabileceğini iyice düşünüp karar vererek verimli ve keyifli bir tatil geçirmenizi dilerim.

20 Haziran 2016 Pazartesi 14:29