Anasayfa
11-10-2016
Çağdaş eğitim ve mutlu çocuklar...
Azınlığımızın kanayan yarası eğitim ve ondaki aksaklıklar, eksik öğretim metodları, kapanan okullarımız, pırıl pırıl bir zekaya sahip öğrenme arzusuyla dolu çocuklarımızın, ne yazık ki “öğrenemeden” eğitimlerini sürdürme çabaları ve daha bir çok olumsuzluklar toplumumuz için çok büyük bir sorun oluşturmakta. Bu olumsuzluklar ve eksiklikler sonucu çocuklarımız her çocuğun en doğal hakkı olan doğru eğitimi alamadan, çıkmaza girmiş bir eğitim sistemi eşliğinde okullarına devam etmekteler, ne acı ki!

Eğitimdeki yetersizlik ve olumsuzluklar bir toplum için en büyük yaradır. Zira eğitim dönemi insan hayatının en önemli ve en belirleyici dönemlerindendir. Özellikle de okul öncesi ve ilkokul dönemi, çocuğun kişiliğinin şekillenmesi genel bilgi ve kültürün kazanılması açısından büyük önem taşımaktadır. Kişinin sağlıklı toplumsal ilişkiler kurabilmesi ve iyi bir kariyer edinebilmesi açısından eğitim en önemli araç ve ihtiyaçtır kuşkusuz.

Bir toplumun gelişebilmesi için bireylerinin iyi bir eğitim alabilmesi büyük önem taşır. Gerek bilimsel, gerek ekonomik, gerekse kültürel gelişim için iyi bir eğitim gerekir. İyi bir eğitim sonucu öğrenebildiklerini sorgulayabilen, özgüveni yüksek bireyler yetişir. Böylelikle de daha mutlu, refaha ulaşmış özgüveni yüksek bir toplum oluşur.

Eğitim, kişilerin karakterlerini de geliştirir. Onlara sorumluluk, dürüstlük, gibi doğru davranışlar kazandırır. Bu sayede de toplum, özünü ve kültürünü koruyarak yaşamaya devam eder. Eğitimden yoksun olan toplumlarda, her şeyde önce kişi kendi benliğini kaybeder.

Eğitimsiz toplumlarda kargaşa ve güven eksikliği oluşur. Bu da, insanlar arasında anlaşmazlıklara, güvensizliklere ve toplumun huzurunun bozulmasına neden olur. Eğitimsiz bir toplum özgeçmişini, tarihini bilemez, dolayısıyla da ona sahip çıkamaz. Kişiliğin yada benliğin kaybedilmesi de böyle bir şeydir işte!

Eğitimin yetersiz olduğu toplumlarda insanlar, birbirlerine yardım etmek yerine, birbirlerine nasıl kötülük yapabileceklerini düşünürler. Sağlıklı bir düşünce ve muhakeme gücü yoktur, özgüven eksikliği vardır ve bu da korkak iki yüzlü insan sayısını arttırır. Eğitim yetersizliği ve eksikliği mantıklı davranamamayı da beraberinde getirir. Mantık eksik olunca da kişiler iç güdüleri ile hareket ederler ve hatalar yaparlar. Her şeyden önemlisi de eğitim eksikliği, bizim gibi azınlık toplumlarında kişinin “kimliğini” unutup, “başkalaşmasına” neden olabilir ki, bu da çok acı bir durumdur.

Tüm bunların yaşanmaması için çocuklarımızın iyi bir eğitim alabilmesinin önemine inanmamız gerekir. Bunun için de en büyük çabayı anne-babalar gösterecektir elbette. İlkokullarda okuyan çocuklarımızın daha iyi bir eğitim ve öğretimden faydalanabilmeleri için aileler ve okul-aile birliklerinin, öğretmenlerin duyarlı sağ duyulu yaklaşımları büyük önem taşır. Çocuklarımıza bilgi ve genel kültür vermekle birlikte, özgüven ve kişilik gelişimlerinde de katkı sağlayabilecek bir eğitim sisteminin oluşturulabilmesi için büyük uğraş gerekmektedir. Çocuklarımızın çaresizlik yaşamadan, her zaman koşar adımlarla eğitim alanında ilerleyebilmelerini sağlayabilmek, bütün azınlık fertleri için amaç olmalıdır. Çünkü çocuklarımız iyi bir eğitim alabildikleri sürece mutlu olabileceklerdir. Eksik eğitim sistemiyle öğrenim gören çocuk, tatminsizlik yaşayarak, olumsuz arayışlara girerek mutsuz olabilir.

Eğitimimizdeki bu kördüğüm en kısa zamanda çözülmesini ve çocuklarımızın aydınlık yarınlara, çağdaş bir eğitim sistemi ile yürüyebilmelerini dilerim. Mutlu günler...


11 Ekim 2016 Salı 14:46