Anasayfa
07-11-2016
Çocuğumuza ders çalışmayı sevdirebiliriz
Çocukların anne babalarında duymaktan hoşlanmadıkları sorulardan biri de “dersini çalıştın mı, ödevlerin bitti mi?” gibi sorulardır. Bu sorular karşısında çocuk da genellikle inat ederek çalışmak istemediğini söyler.

Çocuğa baskı uygulamadan önce anne baba kendilerine düşen bir takım sorumluluk ve görevlerin olduğunu unutmamalıdır. Bunlar, çocuğun beceri ve yeteneklerini keşfetmek, okuldaki durumunu sıklıkla takip etmek, öğretmen ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini izlemektir. Özellikle öğretmenleriyle işbirliği yapmak, diyalogda bulunabilmek çok önemlidir. Aile – öğretmen arasında, çocuğun sıkıntılarını, problemlerini konuşabileceği ve çözümler üretebileceği görüşmelerin olması gerekir.

Her anne baba kendi çocuğunu farklı ve üstün görmektedir. Dolayısıyla da çocuktan, onu yorabilecek ve zorlayabilecek beklentileri olabilir. Ya da çocuk başardıkça daha fazlası istenebilir. Bu beklentiler sonucunda çocuk bazen özgüvenini kaybederek aileye karşı kin besleyebilir. Anne babaya karşı olumsuz davranışlar sergileyerek, onları üzmek için ders çalışmayı reddederek, onlardan intikam almaya çalışır. Anne babanın cevabını araması gereken soru, çocuğun neden ders çalışmak istemediği sorusudur. Öncelikle kendi davranışlarını sorgulamaları gerekir. Aşırı ders çalıştırma baskısı, çocuğu eleşitrerek kötü öğrenci olduğunu, tembel bir çocuk olduğunu ona tekrar tekrar söylemek, çocuğu aksi ve derslere karşı isteksiz yapar. Çocuğun durumu ne olursa olsun, her zaman öncelikle kendisinin iyi ve olumlu özelliklerinin övülmesi gerekir. Çocuğa olumsuz eleştirilerde bulunmadan önce, onun başarılı olduğu dersleri takdir edilerek, arkasından olumsuz yönlerinin söylenmesi gerekir. Olumsuz eleştiriyi yapar yapmaz da, yine olumsuz bir davranışı ile karşılaşmamak için, iyi bir özelliğini söyleyerek, kızmasına meydan bırakılmamalıdır.

Çocuğa sürekli olarak ödevlerini yapması gerektiğini hatırlatmak, çocukta zamanla, “nasıl olsa ödevimi ne zaman yapmam gerektiğini söyleyecekler” beklentisini geliştirir. Dolayısıyla da kendisine hatırlatılmadan ders çalışmaya girişmek istemez.

Genellikle okula yeni başlamış çocukları olan anneleri bir sıkıntı alır. Kendileri de okula yeni başlamış gibi hisseder ve davranırlar. Bu gergin ve mükemmeliyetçi beklenti de çocuğa zarar verir. Çünkü özellikle annenin gerginliği çocuğuna da yansır ve çocuk özgüven problemi yaşamaya başlar. Bunun için de anne baba, çocuk en kötü not aldığında bile, onu eleştirip yargılamadan, sevgi ve şefkatle, anlayış ve özveriyle çocuğun yanında olmalıdırlar. Çocuğu kendisinden daha başarılı olan arkadaşlarıyla kıyaslamak da onun örnek gösterilen arkadaşına karşı kin beslemesine neden olur. Anne baba, her çocuğun farklı bir zeka düzeyi ve yeteneklere sahip olduğunu kabul etmelidir.

Son olarak çocuğun ders çalışma programı, anne babayla birlikte yapılabilir. Öncelikle çocuk okuldan döndükten sonra, dinlenebilmesi ve oyun oynaması için kendisine zaman verilmelidir. Ders çalışması için de odasında yalnız kalmalıdır. Ancak zorlandığında, yardım istediğinde, yardım edilmeli, sonra yine yalnız bırakılmalıdır. Çocuk ders çalışırken de diğer aile fertlerinin onun dikkatinin dağılacağı hareketlerde bulunmamaları gerekir, televizyon izlemek gibi. Onlar da kendilerine bir uğraş bulup oturmalıdırlar, gazete, kitap okumak, elişi yapmak gibi. Böyle bir program uygulayabilmek için de, öncelikle kararlı olmak son derece önemlidir. Kısa bir süre uygulayıp, “bu da işe yaramadı” diye düşünerek bitirmek çok yanlıştır. Zira alınan kararların uygulanıp tamamlanması için sabır son derece önemlidir.

Verimli bir hafta geçirmeniz dileğiyle...

7 Kasım 2016 Pazartesi 15:05