Anasayfa
28-11-2016
Çocuklarda korkular
Araştırmalar çocukların %90’ında korkuların olduğunu göstermiştir. Bu nedenle çocuklarımızdan korkmamalarını beklemek yanlıştır. Çocuklar çevrelerini tanıdıkça, bedensel ve zihinsel gelişimleri geliştikçe korkmamaya başlayacaklardır.

Çocukların yaşlarına göre korkuları da değişir. 6. aydan itibaren bir bebek yabancı kişilere, değişik yerlere ve eşyalara karşı korku geliştirmektedir. Yeni gördüğü kişilere ağlayarak yaklaşır. Anneyi arar, annesinin kendisini terk etmesinden korkar. Bu doğal bir gelişim sürecidir. Yabancılık çekme 2 yaşına kadar devam eder.

2-5 yaşlar arası çocuklar anne- babadan ayrılma korkusu dışında başka korkular da edinirler. Bu korkular hayvanlardan korkma, yüksek sesten korkma, karanlıktan korkma, gibi korkulardır. Anne baba bu korkuları önemserse, korkular çocukta yerleşir. Bunun için de çocuğumuz korktuğunda “gel bizimle yat” demek yanlıştır. Böyle durumlarda çocuğa korkusunun yersiz olduğunu anlatmak gerekir. Çünkü onu odamıza aldığımızda, çocuk “bak, demek ki korkmakta haklıyım, annem – babam beni yanlarında aldılar” diye düşünebilir. Yapılabilecek en doğru davranış, onu sözlerimizle sakinleştirmeye çalışmak, odasında loş bir ışık bırakmak ve kapısını da kapatmamaktır.

Eğer çocuk hayvanlardan korkuyorsa, korktuğu hayvanın oyuncağı alınarak ona alışması sağlanabilir. Çocuk genellikle annesinin korktuğu şeylerden korkar. Bunun için de annenin korkularını çocuğa hissettirmemesi gerekir.

İlkokul çağında geldiğinde çocuğun korkuları değişir. Bu dönemde çocukların korkuları anne – babanın ya da diğer yakınlarının ölebileceği korkusu, okulda arkadaşları tarafından sevilmeme, istenmeme, aşağılanma gibi korkulardır. Çocukluk döneminde ortaya çıkan bazı korkuları ya da kaygıları iyi ayırt etmek gerekir. Bazen çocuklar çevrelerindeki olaylardan çok etkilenip korkarlar. Bu korkular huzursuzluk, aşırı heyecan kolay yorulma, düşüncelerini toparlamada güçlük çekme, ya da zihnin durmuş gibi olma hali, uyku problemleri ile kendini gösterir. Çocuk korkularını anlatamaz ve bu halleriyle belli eder. Bu gibi durumlarda anne baba çocuğun bu hallerini fark ederek müdahale etmeli ve bir uzmandan yardım istemelidir. Çünkü çocuklarımız iç sıkıntılarını, korkularını her zaman bize anlatamazlar. Çocuğun bu toplumsal korkuları ve heyecanı onun yaşam kalitesini etkileyecektir. Bu yüzden de çocuk, okuldaki derslerinde başarısız olacaktır.

Bunun yanı sıra arkadaşlarıyla olan ilişkileri ve diğer sosyal ilişkileri de zarar görebilir. Bunun için çocuklarda korkular önemle ele alınmalıdır. Sebepleri araştırılıp bulunmalı ve gerekirse aile – okul ve bir uzmanla işbirliği yapılarak çocuğa yardım edilmelidir. Yardım edilmediği takdirde çocukta onarılması zor bir takım psikolojik problemler yerleşebilir.

28 Kasım 2016 Pazartesi 16:19