24-04-2017
Çocuklarda kaygı nedenleri
Bazı anne babalar, çocuklarının ürkek ve çekingenliğinden, bazı olaylar karşısında da kaygılı davranışlarından şikayetçidirler.
Kaygılı çocukları pek çok hallerinden tanıyabiliriz. Öncelikle bu çocukların yüz ifadeleri çoğu zaman gergindir. Genellikle huzursuz ve endişeli halldedirler. Gözlerinde korku sezilebilir. Fazla hareketlidirler. Her an bir tehlikeyle karşılaşacakmış gibi, tetikte savunmaya hazır bir vaziyettedirler. Eşyaları ve hatta kendi bedenlerinin bazı yerlerini ısırma eylemi gösterirler. Düzgün konuşamazlar. Pek çoğunda çeşitli konuşma bozukluklarına rastlanabilir. İştahsızdırlar. Sık sık yediklerini çıkartırlar, zor yemek yerler. Geceleri normal uyuyamazlar. Hiç bir neden olmadığı halde korkuyla uyanırlar. Odada hayalet olduğunu, ya da birinin odaya girdiğini söylerler. Kendilerini her an koruma durumunda hissettikleri için, çevrelerindekilere karşı saldırgan davranışlarda bulunurlar. Yalnız kalmaktan korkarlar. Her zaman yanlarında birilerinin olmasını isterler. Özellikle geceleri odalarında yalnız kalmaktan korktukları için yanlarında annelerini isterler.
Bu kaygıların nedenlerine baktığımızda, genellikle şunları görebiliriz: En önemli neden çocuğa bakan kişilerin uyguladıkları yanlış tutum ve çocuğa verilen yanlış eğitim şeklidir. Çocukları cinler, perilerle korkutmak, ya da yaramazlık yaptıklarında annenin “seni bırakır giderim”, “seni cadılara veririm” gibi sözleri çocukta kaygının yerleşmesine neden olmaktadır. Diğer önemli bir neden, çocuğa uygulanan aşırı koruyucu bir tutumdur. Aşırı korumacılık, çocukta “ben tek başıma hiç bir şeyi başaramam, başıma kötü şeyler gelebilir” inancının yerleşmesine neden olabilir. Kaygı oluşturabilecek diğer bir yanlış davranış şekli de çocuğu tehdit ederek “bak ders çalışmazsan hayatta başarısız olursun, biz de ölünce tek başına kalırsın, sürünürsün” gibi söylenen ve onun geleceği hakkında endişeler doğurabilecek sözlerdir. Çocuğu evde tek başına bırakıp gitmek de çocukta kaygı ve endişe yaratır. Bu durum sıklıkla tekrarlandığında, çocukta korkular başlayabilir.
Şimdi de çocuklarımızı kaygı oluşturabilecek durumlardan nasıl koruyabiliriz, ona bir bakalım: Bunun için, çocuklarımızı hiç bir zaman hiç bir şekilde korkutmamalıyız, olmayacak boş sözlerle, hikayelerle saçma sapan televizyon dizileri ve filmlerle onların beyinlerini doldurmamalıyız. Kendisi, evde tek başına kalabileceğini söylese bile onu evde tek başına bırakmamalıyız. Zira, kendisinde var olan bir takım korku ve endişeler, evde tek başına kaldığında ortaya çıkabilir.
Çocuğun başarabileceği şeyleri, (onun yaşına göre olan şeyleri elbette) yapmasına izin vererek kendi kendine çözüm yolları bulmasına destek olmalıyız. Çocukta oluşabilecek özgüven, onun yaşamı boyunca başarılı ve huzurlu olmasına yardımcı olacaktır.
Çocuğu korkutan, ürküten olayları araştırarak korkusunu yenebilmesi için, korkusunun yersiz olduğunu kendisine ispatlayarak rahatlamasını sağlamalıyız. Eğer bunu kendimiz beceremiyorsak, bir uzmandan yardım alarak, çocuğumuza destek olmalıyız.
Çocuklarınızla kaygısız, endişesiz, mutlu bir hafta geçirmeniz dilekleriyle...
24 Nisan 2017 Pazartesi 15:01