14-03-2015
Çocuğun psikososyal gelişiminde ailesiyle geçireceği ortak zamanın önemi
Yapılan araştırmalar sonucu çocuğun özellikle ilk beş yıl ailesiyle paylaştığı ortak zamanın çok verimli olabildiği kanıtlanmıştır. Anne babanın, günlük işleri dışında, sadece çocuklarına ayırabilecekleri bir zaman diliminin olması gerekmektedir. Bu zaman dilimi çocuğun psiko-sosyal gelişimine büyük katkılar sağlayacaktır.
Öncelikle çocuğun öz güveninin gelişimine destek olacaktır. Ona, “ben sana zaman ayırıyorum, çünkü sana değer veriyorum” mesajı verilmiş olacaktır. Varlığı ile yokluğu pek hesaba katılmayan, sanki evde yokmuş gibi kendi başına oynamaya bırakılan çocukta öz güven gelişemez. Özellikle çok çocuklu ailelerde bu daha da önemlidir. Tek çocuklu ailelerde de, çocuğun tek başına sıkılmaması için, yine kendisine çok zaman ayrılabilmelidir.
Çocukla geçirilecek ortak zaman, onun zorlukları daha kolay yenmesine yardımcı olacaktır. Yine yapılan araştırmalar, çocukluğunda ailesinden yakın ilgi görmüş kişilerin, büyüdüklerinde stres ve depresyonla daha kolay başedebildiklerini göstermiştir.
Çocukla ne kadar fazla kaliteli zaman geçirilebilirse, onun ailesine o kadar daha yakın olması sağlanır. Böylelikle de çocuğun, ailesine karşı güveni artacağı için, problemlerini de daha rahat gelip anlatabilecektir. Kendisine vakit ayrılmayan çocuk, ailesinden uzaklaşarak, duygularını ifade edemeyen, içe dönük, sorunlarını içinde yaşamaya çalışan, mutsuz bir birey olacaktır.
Çocukla geçirilecek ortak zamanın uzunluğundan çok, bu zamanın faydalı ve verimli olması daha önemlidir. Özellikle çalışan anneler için, bu zaman ayırabilme, önemli bir sorun oluşturmaktadır. Ancak iyi bir programlama ile anneler bunu çok iyi başarabilirler. Önemli olan, çocuklarıyla geçirecekleri zaman kısa da olsa, o zamanı çocuk için kaliteli, faydalı ve verimli hale getirebilmektir.
İyi bir ruh sağlığına sahip çocuklar yetiştirebilmek için, dikkat edilmesi gerekenler onlara yakın olmak, sorunlarına yardımcı olabilmek, sıkıntılarını giderebilmek ve en önemlisi de bol sevgi verebilmektir. Yine, yapılan bazı araştırmalar, çocukların anne babalarından aldıkları sevginin, onları mutlu insanlar yaptığını, kendilerinin de diğer insanlara sevgiyle yaklaştığını göstermiştir.
Bazen de anne babalar, çocuğa gerektiğinden fazla zaman ayırarak, sürekli onun üzerine düşerek çocuğu bıktırabilmektedirler. Bu da yanlış bir tutumdur. Çünkü böyle davranıldığında da çocuk anne babasına karşı gelerek isyankar tavırlar gösterebilir.
Dolayısıyla burada önemli olan, dengeyi sağlayabilmektir. Her şeyin ortası iyi olduğuna göre, aşırıya kaçmadan, her aile, çocuklarını bıktırmadan, onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışarak mutlu bireyler yetiştirmeyi hedef edinmelidir.
Küçük yaşlardan itibaren atılmaya başlayan sevgi ve güven tohumları, çocuklarımız büyüdükçe çok güzel meyveler vererek bizleri de huzurlu ve mutlu edecektir.
14 Mart 2015 Cumartesi 23:06