Anasayfa
06-11-2018
Aşırı korumacılığın çocuğa zararları
Evladını sevmeyen, onun için endişelenmeyen anne yoktur elbette, ancak gereksiz korumacılık ve müdahaleler, çocuğu korkak, çekingen ve endişeli yapar. Dolayısıyla, çocuğumuzu korumaya çalışırken, onu bize bağımlı olmadan, özgürlüğünü kaybetmesine izin vermeden korumaya dikkat etmemiz çok önemlidir.

Çocuklarının üstüne titreyen, onları okulda bile yalnız bırakmadan takip etmeye çalışan, geceleri çocukla uyuyarak kendi yatağını terkeden, onun yerine kararlar veren anneler, aslında çocuklarına ne kadar büyük bir kötülük yaptıklarının farkında olsalar, sanırım bu hareketlerinden hemen vazgeçerlerdi! Ama sonuçlar çocuk büyüdüğünde fark edilebildiği için telafisi de çok zor olmakta ne yazık ki !

Aşırı korumacı annenin çocuğunda verdiği mesaj ‘sen daha küçüksün, bunu beceremezsin’ şeklindeki engellemelerdir. Bu da çocukta, yetersizlik duygusunun gelişmesine neden olmaktadır. Ayrıca çocuğun kişilik gelişimi de olumsuz yönde etkilenmektedir. Çocuğun kendisinin yapabileceklerinin anne ya da baba tarafından yapılması, çocukta başarısızlık hissini doğurabilir. Sonuç itibariyle de çocuk, başkalarına bağımlı olarak yaşamaya alışır. Başkaları tarafından kolay yönlendirilmeye, ‘hayır’ diyememeye başlar. Hayata olumsuz bakış açısı geliştirir. Mutsuz ve isteksiz olabilir. Arkadaş edinmede sorunlar yaşayabilir. Hayatta her şeyin ailesi tarafından karşılanacağını düşünerek ve bekleyerek, sorumluluk almaktan kaçınır. Bütün bu olumsuzlukların yaşanmaması için de, öncelikle çocuğu tehlikelerden korumak ve ona yardım etmek ile, aşırı korumacı tutum arasındaki farklı iyi belirlemek gerekir. Elbette ki anne baba olarak, her zaman çocuklarımızın yanında olmalıyız. Ancak bizim yardımlarımız, daha çok onların gelişimini destekleme şeklinde olmalıdır. Mesela, kendi kendine giyinmesine ve yemek yemesine izin verilmelidir.

Ödevlerine yardımcı olurken de, zorlandığı zaman yardım istemesi gerektiğini çocuk anlayabilmelidir. Dolayısıyla çocuğa yapabileceği işleri tek başına yapmasına izin vermek, hissettirmeden de onu kontrol etmek gerekir. Özellikle okul önlerinde, teneffüslerde çocukların anneleri tarafından ziyaret edilerek yemek yedirilmeye çalışması, son derece yanlış davranışlardır. Bu tür davranışlar, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz etkileyerek, yetersizlik duygusu yaşamasına neden olabilir. Yetersizlik duygusu da, çocuğun olgunlaşmasını geciktirecek başkalarına bağımlı ve kendi kararlarını vermekte zorlanan bir kişilik yapısı geliştirmesine neden olabilir.

Sonuç olarak, çocuklarımızı becerebilecekleri şeyleri yapmaları için teşvik ederek, uzaktan, onlara hissettirmeden kontrol edebilmeliyiz. Sosyal, özgüveni gelişmiş, başarılı bireyler yetiştirmek istiyorsak, çocuklarımızın tek başına ayakta durabilmeleri için onları teşvik etmeliyiz. Doğru olan, çocuğumuzun her düşüşünde koşup kaldırmak yerine, kendi başına kalkabilmeyi öğretebilmektir.

Çocuklarınızla keyifli bir hafta geçirmenizi dilerim.

6 Kasım 2018 Salı 13:51