23-03-2015
Gecikmiş konuşmanın nedenleri
Bebek doğar doğmaz anne baba en çok onun sesini duymayı isterler. Zamanla da ilk kelimeleri duymak en büyük keyiflerden biridir. Ancak çocuğun konuşması biraz geciktiğinde de hemen endişeler başlar. Aslında çocuk doğduğu andan itibaren sürekli bir psikomotor gelişim süreci içindedir. Konuşma da bu gelişmenin bir parçası olduğu için, onun kendini ifade edebilmesi her şeyden önce sinir sistemi, dil kasları, ağız, damak, dudak, diş yapısının doğuştan normal olması, zeka ve öğrenme kapasitesinin normal seviyeye gelmesine bağlıdır. Bunlardan herhangi birinin eksikliği, çocuğun konuşmasını olumsuz etkileyerek geciktirecektir.
Çocuklar genellikle ilk 6 ayda heceler çıkartmaya başlarlar: ma-ma, ba-ba, da-da gibi. 12. aydan itibaren ise kelimeler çıkmaya başlar: anne, baba, mama, dede gibi. 18. aydan itibaren de cümle kurmaya başlarlar: anne gel, baba ver, gibi. Bu normal bir gelişim sürecidir. Ancak bazı çocuklar daha erken ya da geç konuşabilirler. Bazen genetik faktörler de (aileye çekim) rol oynayabilir. Ancak çocuk yaşıtlarından çok geri kaldığında, bir uzmana danışmakta fayda vardır. Zeka olarak da yaşıtlarından geri olan çocuklar, yaşıtlarından daha geç konuşurlar. İşitme sorunu olan çocuklar da duymadıkları için konuşamazlar. Ayrıca kendi haline bırakılmış, kendisiyle hiç konuşulmayan, ailesi de pek konuşkan olmayan çocuklarda da konuşma gecikebilir. Bir çok anne de, çocuğu televizyonun karşısına oturtup onu televizyon programlarıyla başbaşa bırakırlar. Burada televizyon tek taraflı etkileşim nedeniyle çok zararlıdır. Bu yüzden aileler, özellikle 4 yaşına kadar çocuklara televizyon pek izletmemelidirler.
Bunun yerine çocukla daha fazla konuşmak, onunla sohbet eder gibi konuşmak, ona sorular sormak, masallar anlatmak çok önemlidir. Mesela anne yemek yaparken bir taraftan da yaptığı yemeği, kullandığı malzemeyi çocuğa anlatarak onu uyarabilmelidir. Bu durum çocuğun daha kolay konuşmasına yardımcı olacaktır.
Ayrıca çocuğun konuşmasının gelişebilmesi için yaşıtlarıyla sık sık beraber olması iyi sonuç verecektir. Çocuğun konuşmasını hızlandırmak için, var olan sorunları çözdükten sonra yapılması gereken temel görevler vardır. Öncelikle çocuğumuza sevgi ve huzur dolu bir aile ortamı sunmalıyız. Onunla sürekli ilgilenip kendisini çok sevdiğimizi hissettirmeliyiz. Bebek anne karnındayken bile anne onunla konuşmalıdır. Doğduktan sonra da yine bu konuşmalar devam etmelidir. Yeni doğmuş bebek de olsa ona konuşmak, ninniler söylemek, masallar anlatmak, onunla en yumuşak ses tonuyla konuşmak çok önemlidir.
Çocuğumuz konuştukça “ne kadar güzel konuşuyorsun” diyerek onu konuşmaya teşvik etmeliyiz. Yanlış kelimeler kullandığında da ona gülmeyerek, söylediği kelimenin doğrusunu söyleyerek ona öğretmeye çalışmalıyız.
Aile toplantılarında, arkadaş gruplarında, çocuğumuzdan bizlere masallar, hikayeler anlatmasını isteyebiliriz. Bu hem onun konuşmasının pekişmesine yardımcı olacak, hem de topluluk içinde rahat konuşabilmenin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Biz büyükler çocuğumuza her zaman düzgün bir Türkçe ile konuşarak, anadilini en iyi şekilde öğrenebilmesi ve konuşabilmesi için çaba göstermeliyiz.
23 Mart 2015 Pazartesi 23:32